Alaçatı İzmir’de Yağmalanıyor Mu?

Alaçatı İzmir’de Yağmalanıyor Mu?
Yayınlama: 06.06.2025
A+
A-

 

İZMİR – Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri olan Alaçatı’da, son yıllarda hızla artan yapılaşma ve kıyı kullanımı, hem doğaseverlerin hem de yerel halkın tepkisini çekiyor. Özellikle çocukluğunun yaz aylarını burada geçirenlerin hafızasında “kayıp bir kasaba” izlenimi bırakan Alaçatı kıyıları, bugün betonlaşma ve özel işletmelere teslim olmuş durumda.

NE OLDU BU KOYLARA?

Alaçatı’nın koyları 1990’lı yıllarda sörf turizmiyle popülerleşti. Rüzgar uygunluğu nedeniyle açılan sörf okulları bölgeye canlılık getirdi. Ancak 2000’li yıllardan sonra hızla artan beach club’lar, oteller ve özel plajlar, kıyı şeridinin doğal yapısını büyük ölçüde değiştirdi.

İzmir Çevre Platformu’ndan çevre mühendisi Sibel Gültekin, “Kıyılar, anayasa gereği kamunun ortak malıdır. Ancak pek çok koyda halk plajı adı altında yalnızca göstermelik alanlar bırakılıyor. Geri kalan bölümler ya işletmelere devredilmiş ya da özel mülkiyet haline gelmiş durumda” diyor.

HALKA AİT OLANIN AKIBETİ

Alaçatı’da yaşayan 68 yaşındaki Mehmet Karabulut, “Eskiden sabah erkenden gider, torunumla denize girerdim. Şimdi para vermeden girecek yer bulamıyoruz. Sahillerin bizim olduğu günler çoktan geride kaldı” diyerek durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor.

Yapılaşma yalnızca kıyılarla sınırlı değil. Bölgede tarım arazileri de zamanla imara açıldı. 2015 yılında %30’u tarım arazisi olan Alaçatı’nın, 2024 sonunda bu oranı %12’ye düştü. Ziraat Mühendisleri Odası verilerine göre, bağ ve zeytinliklerin yerine villa projeleri inşa edilmeye başlandı.

YEREL YÖNETİMLER VE HALKIN ROLÜ

Yerel yöneticiler, turizmin getirdiği ekonomik katkıyı gerekçe göstererek yapılaşmayı savunuyor. Ancak çevre aktivistlerine göre, kısa vadeli kazanç uğruna uzun vadeli kayıplar göz ardı ediliyor.

“Bu sadece işletmelerin ya da yöneticilerin suçu değil,” diyor Alaçatı’da yaşayan öğretmen Ayça Turan. “Biz yerel halk da çoğu zaman evimizi, tarlamızı, koyumuzu bir heves uğruna sattık. Farkında olmadan kendi yaşam alanımızı küçülttük.”

SORU: YENİDEN KAZANABİLİR MİYİZ?

Doğa uzmanı Bülent Ece, “Kıyı şeritleri kamusal alanlar olarak ilan edilip yapılaşma sınırlandırılabilir. Yerel halk ve sivil toplum birlikte hareket ederse doğa yeniden kazanılabilir,” diyerek hâlâ umut olduğunu söylüyor.

Haber: Tülay Ataman

Ahmet Tastabanoğlu