İzmir’in Gaziemir ilçesinde yaşanan olayda, kanser hastası bir baba, doğuştan engelli kızını pompalı tüfekle öldürdükten sonra aynı silahla yaşamına son verdi. Olayın ardında babanın yaşadığı psikolojik sorunlar olduğu belirtiliyor.

Gaziemir’de Kan Donduran Olay: Baba Engelli Kızını Öldürüp İntihar Etti

İzmir’in Gaziemir ilçesi bugün acı bir haberle sarsıldı. 63 yaşındaki Hüseyin Sayılır, 30 yaşındaki doğuştan engelli kızı Feride Sayılır’ı pompalı tüfekle vurarak öldürdü. Ardından aynı silahla intihar eden babanın, bir süredir kanserle mücadele ettiği ve psikolojik sorunlar yaşadığı öğrenildi. Olay, ilçede derin bir üzüntüye yol açtı.

Olayın Detayları Ortaya Çıkıyor

Edinilen bilgilere göre olay, sabah saatlerinde Gaziemir’deki Sayılır ailesinin evinde meydana geldi. Hüseyin Sayılır’ın, kızı Feride’yi henüz bilinmeyen bir nedenle pompalı tüfekle vurduğu, ardından da aynı silahla kendi yaşamına son verdiği belirtildi. Silah sesini duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede, baba ve kızın olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi.

Olay yeri inceleme ekipleri, evde detaylı bir çalışma yaptı. Savcılık, olayla ilgili soruşturma başlattı. İlk belirlemelere göre, Hüseyin Sayılır’ın bir süredir kanser tedavisi gördüğü ve bu durumun onda psikolojik sorunlara yol açtığı düşünülüyor. Ancak, olayın ardındaki gerçek nedenlerin soruşturma sonucunda netleşmesi bekleniyor.

Komşular Şaşkın ve Üzgün

Sayılır ailesinin yaşadığı apartmanda oturan komşular, olayla ilgili büyük şaşkınlık ve üzüntü yaşadıklarını dile getirdiler. Ailenin sakin ve kendi halinde olduğunu belirten komşular, Hüseyin Sayılır’ın son zamanlarda sağlık sorunları nedeniyle moralinin bozuk olduğunu ifade ettiler. Bir komşu, “Hüseyin Bey’i son zamanlarda çok düşünceli görüyordum. Kanser tedavisi görüyordu, haliyle morali bozuktu. Ama böyle bir şey yapacağını hiç tahmin etmezdik,” dedi.

Başka bir komşu ise Feride Sayılır’ı, “Çok tatlı, güler yüzlü bir kızdı. Annesiyle babası ona çok iyi bakıyordu. Çok üzüldük,” şeklinde anlattı. Ailenin yakın çevresi, Hüseyin Sayılır’ın kızına çok düşkün olduğunu ve onun için her şeyi yaptığını belirtiyor. Bu durum, olayın vahametini daha da artırıyor.

Psikolojik Sorunlar ve Kanserle Mücadele

Hüseyin Sayılır’ın yaşadığı sağlık sorunları ve psikolojik durumu, olayın nedenleri arasında önemli bir yer tutuyor. Kanser teşhisi konulması, bireyler üzerinde derin bir travma yaratabiliyor. Bu süreçte yaşanan fiziksel ve psikolojik değişimler, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, kanser hastalarının ve yakınlarının bu süreçte mutlaka psikolojik destek alması gerektiğini vurguluyor.

Psikolog Ayşe Demir, bu tür olayların ardında genellikle derin bir umutsuzluk ve çaresizlik duygusu yattığını belirtiyor. Demir, “Kanser gibi ciddi bir hastalıkla mücadele eden kişilerde depresyon, kaygı ve öfke gibi duygular sıkça görülür. Bu duygularla baş etmekte zorlanan kişiler, ne yazık ki böyle trajik sonuçlara yol açabilecek davranışlar sergileyebilirler,” dedi. Demir, bu tür durumların önlenmesi için erken teşhisin ve psikolojik desteğin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Soruşturma Devam Ediyor

Gaziemir Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Olay yerinde yapılan incelemeler ve tanık ifadeleri doğrultusunda, olayın tüm detayları aydınlatılmaya çalışılıyor. Hüseyin Sayılır’ın kullandığı pompalı tüfeğin ruhsatlı olup olmadığı, daha önce herhangi bir suç kaydının bulunup bulunmadığı gibi konular da soruşturma kapsamında inceleniyor.

Yetkililer, benzer olayların yaşanmaması için toplumda ruh sağlığı farkındalığının artırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle kronik hastalıklarla mücadele eden bireylerin ve ailelerinin, bu süreçte desteklenmesi ve psikolojik yardım alması büyük önem taşıyor. Bu tür trajik olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiği vurgulanıyor.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, Sayılır ailesinin cenazeleri otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından, cenazelerin ne zaman ve nerede defnedileceği henüz belirlenmedi.

Bu elim olay, Gaziemir’de derin bir üzüntüye neden olurken, toplumda ruh sağlığına verilen önemin artırılması gerektiği bir kez daha gözler önüne serdi.