Antalya’da Yivli Minare Külliyesi’nde yapılan restorasyon çalışmaları sırasında Selçuklu dönemine ait olduğu tahmin edilen 3 yeni mezar bulundu. Bölge, yapılan düzenlemelerle ziyaretçilerini Selçuklu mimarisinin izinde bir yolculuğa çıkarıyor.

Yivli Minare’nin Gölgesinde Tarih Canlandı: Antalya’da 3 Mezar Daha Gün Yüzüne Çıktı

Antalya’nın kalbi Muratpaşa’da, Yivli Minare Külliyesi’nde yürütülen titiz çalışmalar, bölgeyi adeta yeniden canlandırdı. Sadece Antalyalılar için değil, yerli ve yabancı turistler için de cazibe merkezi haline gelen külliye, ziyaretçilerini tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Yivli Minare Külliyesi’nde Tarihi Dokunuşlar

Yivli Minare’nin o meşhur silueti, Antalya’ya gelen herkesin hafızasına kazınan bir görüntü. Ama külliye sadece minareden ibaret değil. Yivli Minare Camisi, İmaret Medresesi, Mevlevihane, Mevlevihane Hamamı, Zincirkıran ve Nigar Hatun türbeleri de yapılan düzenlemelerle adeta yeniden doğdu. Her biri, Selçuklu döneminin izlerini taşıyan bu yapılar, şimdi daha göz alıcı ve davetkar.

Külliyeyi ziyaret edenler, Atabey Armağan Medresesi’nin günümüze ulaşan o ihtişamlı taç kapısından geçerek, Selçuklu mimarisinin zarif detayları arasında keyifli bir yürüyüş yapma fırsatı buluyor. Taşlar fısıldıyor sanki, yüzyıllar öncesinin hikayelerini anlatıyor.

Restorasyon Çalışmaları Sürprizleri Beraberinde Getirdi

Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Pervaneli, yapılan çalışmaların sadece mevcut yapıları güzelleştirmekle kalmadığını, aynı zamanda önemli tarihi bulgulara da ulaşılmasını sağladığını belirtiyor. Pervaneli, “Yivli Minare, Antalya’nın tartışmasız en önemli simgesi. Bu nedenle buradaki her çalışmayı büyük bir titizlikle yürütüyoruz,” diyor. Armağan Medresesi’nin taç kapısının aslına uygun olarak restore edildiğini de ekliyor.

Ancak asıl sürpriz, çevre düzenlemesi sırasında ortaya çıkan mezarlar oldu. Pervaneli, “Çalışmalar sırasında birden fazla mezar ortaya çıktı. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla bu mezarlardan üçü koruma altına alındı,” bilgisini paylaşıyor. Mezar taşlarının üzerindeki yazılar ve süslemeler, o dönemin insanlarının inançlarını, yaşam tarzlarını ve sanat anlayışlarını yansıtıyor.

Mezarların Sırrı Çözülmeye Çalışılıyor

Peki bu mezarlar kime ait? Dönemleri tam olarak bilinmiyor. Ancak yapılan ilk incelemeler, mezarların 1200-1300’lü yıllara, yani Selçuklu dönemine ait olabileceğini gösteriyor. Tabii bu sadece bir tahmin. Arkeologlar ve tarihçiler, mezarlar üzerinde daha detaylı incelemeler yaparak, bu sır perdesini aralamaya çalışacak.

Bu keşif, Antalya’nın tarihi geçmişine ışık tutacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Belki de bu mezarlar, o dönemde yaşamış önemli devlet adamlarına, din adamlarına veya sanatçılara ait. Kim bilir, belki de sıradan insanların mezarlarıdır. Ama her halükarda, onlar da bu şehrin bir parçasıydı ve şimdi, yüzyıllar sonra yeniden hatırlanıyorlar.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, mezarların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli tüm önlemlerin alındığını vurguluyor. Mezar taşları temizleniyor, üzerlerindeki yazılar okunmaya çalışılıyor ve mezarların çevresi düzenleniyor. Amaç, bu tarihi mirası en iyi şekilde korumak ve ziyaretçilere sunmak.

Antalya’nın Kültürel Mirasına Yeni Bir Değer

Yivli Minare Külliyesi’nde yapılan bu çalışmalar, Selçuklu mimarisinin özgün detaylarını koruyarak Antalya’nın kültürel mirasına yeni bir değer daha kazandırıyor. Bölge, sadece tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda yeşil alanları, yürüyüş yolları ve dinlenme alanlarıyla da ziyaretçilerine keyifli bir ortam sunuyor.

Antalya’ya yolunuz düşerse, Yivli Minare Külliyesi’ni mutlaka ziyaret edin. Taşların fısıltısını dinleyin, tarihin kokusunu içinize çekin ve Selçuklu dönemine doğru bir yolculuğa çıkın. Emin olun, bu ziyaret sizi bambaşka bir dünyaya götürecek.