Türkiye futbolunu sarsan bahis skandalı, UEFA’nın radarına girdi. Üst klasman hakemi Zorbay Küçük’ün şüpheli durumu sonrası UEFA’nın bağımsız soruşturma başlatması bekleniyor.
Ankara sallanıyor! Daha dün TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kameraların karşısına geçip yaptığı açıklamalar yankılanmadan, bu sabah bambaşka bir haberle uyandık. Futbolda şike iddiaları, hakemlerin bahis oyunlarına karıştığı fısıltıları derken, ortalık toz duman. Ama bu sefer işin rengi değişti, çünkü Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) de bu işe el atmaya hazırlanıyor.
Edinilen bilgilere göre, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu’nun basın toplantısının hemen ardından UEFA Hakem Komitesi Başkanı Roberto Rosetti ile bir araya geldi. Gündoğdu, Rosetti’ye Türkiye’deki durumla ilgili tüm detayları aktardı. Konuşulanlar arasında, UEFA’nın elindeki bazı belgelerin de olduğu söyleniyor. Bu belgelerde, tam 152 hakemin aktif olarak bahis oynadığına dair bulgular olduğu iddia ediliyor. Bu rakamlar doğruysa, vay halimize!
Skandalın odağındaki isimlerden biri de üst klasman hakemi Zorbay Küçük. İddialara göre, Küçük’ün yöneteceği bir maç, kendisinden apar topar alındı. Daha da ilginci, bu durumu TFF’den değil, doğrudan UEFA’dan gelen bir e-posta ile öğrenmiş olması. Düşünsenize, maçınıza hazırlanıyorsunuz, her şey normal seyrinde derken, UEFA’dan bir mail… “Maçınız iptal, görevden alındınız.” Ne hissederdiniz?
Zorbay Küçük’ün yakın çevresine yaptığı açıklamalara göre, kendisi bahis oynamadığını iddia ediyor. Ancak, hesabından Arjantin ligine 40 TL gibi komik bir rakamla iki adet bahis yapılmış. Küçük, bu paranın kim tarafından yatırıldığını bilmediğini söylüyor. Bu durum, “Bana komplo kuruluyor” senaryolarını akla getiriyor. Ama ortada bir duman varsa, mutlaka bir ateş de vardır, değil mi?
Zorbay Küçük’ün durumu, UEFA ve FIFA’yı da harekete geçirmiş durumda. Uluslararası arenada birçok maçta görev alan Küçük’ün durumu, Türkiye futbolunun imajını zedeler nitelikte. UEFA’nın, Türkiye’deki bahis skandalına ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatmayı planladığı konuşuluyor. Eğer UEFA bu soruşturmayı başlatırsa, TFF’nin eli kolu bağlanabilir. Çünkü UEFA’nın yaptırım gücü, TFF’ninkinden çok daha fazla.
Peki bu soruşturma ne anlama geliyor? UEFA, kendi müfettişlerini Türkiye’ye gönderecek, hakemlerin, futbolcuların, yöneticilerin ifadelerini alacak. Banka hesapları incelenecek, telefon kayıtları didik didik edilecek. Kısacası, iğneyle kuyu kazılır gibi her şey araştırılacak. Bu soruşturmanın sonucunda, Türk futbolunda deprem etkisi yaratacak cezalar gelebilir. Hatta, bazı takımların küme düşürülmesi bile gündeme gelebilir.
Şimdi herkesin aklında aynı soru: Zorbay Küçük’ün hesabından o 40 lirayı kim yatırdı? Bu, basit bir şaka mı, yoksa organize bir işin parçası mı? Futbol camiası bu soruya cevap ararken, dedikodular da ayyuka çıkmış durumda. Kimileri, Zorbay Küçük’e bir tuzak kurulduğunu, kimileri ise olayın çok daha derinlerde olduğunu iddia ediyor.
Bu arada, bahis şirketleri de mercek altına alınmış durumda. Acaba bu bahis şirketlerinin de bu işte bir parmağı var mı? Yoksa onlar da sadece olan biteni izlemekle mi yetiniyorlar? Bu soruların cevabını bulmak için, yetkililerin yoğun bir çalışma yürüttüğü belirtiliyor.
Eğer UEFA soruşturmayı derinleştirirse, Türk futbolunda taşlar yerinden oynayabilir. Birçok hakemin lisansı iptal edilebilir, futbolculara uzun süreli cezalar verilebilir, yöneticiler görevlerinden alınabilir. Hatta, bazı kulüplerin puanları silinebilir veya küme düşürülebilir. Bu, Türk futbolu için tam bir felaket senaryosu olur.
Bu gelişmeler, futbolseverleri de derinden üzmüş durumda. Tribünlerdeki coşku, yerini endişeye ve hayal kırıklığına bırakmış. İnsanlar, futbolun sadece bir oyun olmaktan çıktığını, kirli işlere bulaştığını düşünüyor. Futbola olan güvenin yeniden tesis edilmesi için, yetkililerin acil önlemler alması gerekiyor.
Önümüzdeki günlerde, UEFA’nın bu konuda nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. Eğer UEFA bağımsız bir soruşturma başlatırsa, Türk futbolu için yeni bir dönem başlayacak. Bu dönem, ya temizlenme ve arınma dönemi olacak, ya da dibe vuruş dönemi…
Gözler şimdi UEFA’da. Bakalım, Avrupa futbolunun patronu bu işe nasıl bir neşter vuracak?