Türkiye’nin Doping Mücadelesindeki Rolü Tescillendi: UNESCO’da Yönetim Kurulu Üyeliği Yenilendi

Yayınlama: 28.10.2025
A+
A-

Türkiye, UNESCO’nun sporda dopinge karşı uluslararası sözleşmesinin yönetim kuruluna yeniden seçilerek, dopingle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Bu seçim, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve dopingle mücadeledeki aktif rolünü pekiştiriyor.

Türkiye’nin Doping Mücadelesindeki Rolü Tescillendi: UNESCO’da Yönetim Kurulu Üyeliği Yenilendi

Özet: Türkiye, UNESCO’nun sporda dopinge karşı uluslararası sözleşmesinin yönetim kuruluna yeniden seçilerek, dopingle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Bu seçim, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve dopingle mücadeledeki aktif rolünü pekiştiriyor.

Fransa’nın başkenti Paris, geçtiğimiz günlerde spor dünyası için önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. UNESCO’nun Sporda Dopinge Karşı Uluslararası Sözleşmesi’nin 10. Taraflar Konferansı, dünyanın dört bir yanından gelen temsilcileri bir araya getirdi. Konferansın en dikkat çekici sonuçlarından biri ise Türkiye’nin, sözleşmenin yönetim kuruluna yeniden seçilmesi oldu.

Türkiye, Dopinge Karşı Mücadelede Uluslararası Arenada Söz Sahibi

UNESCO Genel Merkezi’ndeki konferansa, anlaşmaya taraf olan ülkelerin ve uluslararası kuruluşların en üst düzey temsilcileri katıldı. Türkiye’yi temsilen Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Safa Koçoğlu, Uluslararası Organizasyonlar ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı İnanç Özçakmak ve Gençlik ve Spor Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Gödek Paris’teydi. Ayrıca, Türkiye’nin UNESCO nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Prof. Dr. Gülnur Aybet, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nu temsilen Prof. Dr. Haydar Demirel ve Dr. Umutcan Kayıkçı da konferansta yerlerini aldı.

Konferansın gündemindeki en önemli maddelerden biri, 2026-2027 döneminde görev yapacak olan başkan, raportör ve dört başkan yardımcısından oluşan COP10 Bürosu’nun, yani yönetim kurulunun seçimiydi. İşte tam da bu noktada, Türkiye bir kez daha uluslararası alanda takdir topladı.

Safa Koçoğlu, Yönetim Kurulunda Raportörlük Görevini Üstlenecek

Yapılan seçimlerde, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Safa Koçoğlu, Grup I (Batı Avrupa ve Kuzey Amerika) ülkelerini temsilen COP10 Bürosu’na seçilmeyi başardı. Bu, Türkiye’nin dopingle mücadeledeki kararlılığının ve uluslararası arenadaki saygınlığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Koçoğlu, önümüzdeki iki yıl boyunca UNESCO çatısı altında dopingle mücadeleye ilişkin küresel politikaların ve uygulamaların belirlenmesinde önemli bir rol oynayacak. Kendisi, yönetim kurulunda raportörlük görevini üstlenecek.

Bu seçim, akıllara şu soruyu getiriyor: Türkiye, bu görevi nasıl değerlendirecek? Bakan Yardımcısı Koçoğlu’nun yaptığı açıklamalara bakılırsa, Türkiye dopingle mücadeledeki kararlılığını sürdürmeye devam edecek. Koçoğlu, Türkiye’nin yeniden seçilmesinin, sporda adil rekabetin sağlanması, dopingle mücadelede uluslararası dayanışmanın güçlendirilmesi ve temiz spor kültürünün küresel ölçekte yaygınlaştırılması yönündeki kararlı duruşun bir yansıması olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin dopingle mücadele alanındaki uluslararası iş birliklerini güçlendirmeye ve temiz spor vizyonu doğrultusundaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğini de vurguladı.

Türkiye’nin Geçmiş Dönemdeki Katkıları Unutulmadı

Türkiye’nin bu göreve yeniden seçilmesinde, geçmiş dönemde dopingle mücadele alanında yaptığı çalışmaların da büyük etkisi olduğu söylenebilir. Özellikle COP9 döneminde, sözleşmenin hukuki yapısının güçlendirilmesi ve taraflar konferansı bürosunun çalışma usul ve esaslarının güncellenmesi süreçlerinde, Türkiye’nin Sekretarya ile yakın iş birliği içinde önemli roller üstlendiği biliniyor. Ülkemiz ayrıca, dopingle mücadelede şeffaflık, hesap verebilirlik ve uluslararası koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik çalışmalara da öncülük etti.

Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu’nun, UNESCO ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, kurumlar arası diyalog kanallarının açık tutulması, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir küresel dopingle mücadele ekosisteminin oluşturulması yönünde aktif katkılar sunduğu da belirtiliyor. Hatta Türkiye, 2025 yılında Antalya’da COP9 Bürosu’nun dördüncü resmi toplantısına ev sahipliği yapmıştı. Bu toplantıda, sözleşmenin reformuna ilişkin süreçler, uygulamada şeffaflık ve hesap verebilirliği güçlendirme, uyum mekanizmalarını geliştirme ve uzun vadeli mali sürdürülebilirliği sağlama konularında somut öneriler geliştirilmişti.

Peki, bu gelişmeler ne anlama geliyor? Türkiye’nin UNESCO’daki bu önemli görevi üstlenmesi, ülkemizin spor dünyasındaki itibarını daha da artıracak. Aynı zamanda, genç sporcularımızın temiz bir geleceğe sahip olması için yürütülen mücadeleye de önemli bir katkı sağlayacak. Umuyoruz ki, Türkiye bu görevi en iyi şekilde değerlendirerek, dopingle mücadelede uluslararası alanda örnek bir ülke olmaya devam eder.

Doping sadece sporcuların sağlığını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda sporun etik değerlerini de zedeliyor. Bu nedenle, dopingle mücadele sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda gelecek nesillere karşı da bir sorumluluk. Türkiye’nin bu sorumluluğu üstlenmesi ve uluslararası alanda liderlik yapması, hepimiz için gurur verici bir durum.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130