Ateşkes ilan edilmesine rağmen İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları aralıksız devam ediyor. Son 24 saatte hastanelere getirilen cenazeler ve yaralılar, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Gazze Şeridi’nde ateşkes ilan edilmesine rağmen İsrail’in saldırıları dinmiyor. Ankara’dan gelen son dakika haberine göre, bölgedeki hastanelere son 24 saat içinde getirilen cenaze ve yaralı sayısı, yaşanan insanlık dramını bir kez daha gözler önüne serdi. Bakanlık yetkilileri, yazılı bir açıklama yaparak durumu kamuoyuyla paylaştı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte Gazze Şeridi’ndeki hastanelere getirilen toplam cenaze sayısının 57 olduğu belirtildi. Bu cenazelerin 12’sinin enkaz altından çıkarıldığı bilgisi, bölgedeki yıkımın boyutunu ve arama kurtarma çalışmalarının zorluğunu açıkça ortaya koyuyor. Aynı zaman diliminde, hastanelere 158 yaralı getirildiği de kaydedildi. Yaralıların durumu hakkında henüz detaylı bir bilgi verilmezken, sağlık ekiplerinin yetersiz imkanlarla canla başla mücadele ettiği bildiriliyor.
Peki, bu sayılar ne anlama geliyor? Her bir cenaze, her bir yaralı, aslında birer insan hikayesi. Belki bir baba, bir anne, bir çocuk… Belki de hayata tutunmaya çalışan bir genç. Gazze’de yaşanan bu acı tablo, sadece rakamlardan ibaret değil. Her bir sayının arkasında, paramparça olmuş hayatlar, yıkılmış hayaller ve derin bir umutsuzluk var.
Açıklamada, İsrail’in 8 Ekim 2023’te başlattığı saldırılardan bu yana yaşanan can kayıplarının da güncel bilançosu paylaşıldı. Ne yazık ki, rakamlar her geçen gün artıyor. Saldırıların başlangıcından bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 68 bin 216’ya ulaşmış durumda. Yaralı sayısı ise 170 bin 361 gibi korkunç bir rakama ulaşmış durumda. Bu sayılar, savaşın acımasız yüzünü ve sivillerin yaşadığı büyük travmayı açıkça gösteriyor.
Bu rakamlar, sadece birer istatistik değil. Her bir sayı, bir ailenin kaybı, bir toplumun yarası demek. Düşünün, 68 bin 216 insan… Türkiye’nin küçük bir ilçesinin nüfusu kadar insan, savaşın acımasızlığına kurban gitmiş durumda. Ve geride kalan yüz binlerce yaralı, travma geçirmiş çocuk, eşini, evladını kaybetmiş anne babalar… Gazze’de yaşanan bu insanlık dramı, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derin.
ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğuyla 9 Ekim’de Mısır’da varılan ateşkes anlaşması, ne yazık ki kağıt üzerinde kaldı. Anlaşma, Mısır’da imzalanmasının ardından İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim’de yürürlüğe girmişti. Ancak, İsrail ordusu ateşkes hükümlerine rağmen Gazze’de sivilleri hedef alan saldırılarına devam ediyor.
Açıklamada, ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonraki saldırılarda 80 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 303 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Bu durum, ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu ve sivillerin hayatının ne kadar az önemsendiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Ateşkesin ilan edildiği günden bu yana enkaz altından çıkarılan cenaze sayısının 426’ya ulaşması ise, yıkımın boyutunu gözler önüne seriyor.
Gazze’de hala binlerce kişinin enkaz altında olduğu tahmin ediliyor. Arama kurtarma ekiplerinin yetersiz ekipman ve zorlu koşullar altında yürüttüğü çalışmalar, zamanla yarışıyor. Enkaz altında kalanların hayatta kalma umudu her geçen saat azalırken, bölgedeki acı ve umutsuzluk katlanarak artıyor.
Peki, bu durumda ne yapılabilir? Uluslararası toplumun sessizliği ne kadar daha sürecek? Gazze’de yaşanan bu insanlık dramına ne zaman dur denilecek? Tüm bu sorular, vicdan sahibi herkesin aklını kurcalamaya devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 9 Ekim’de yaptığı açıklamada, Mısır’da süren müzakerelerde İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasının onaylandığı duyurulmuştu. Anlaşma kapsamında İsrail ordusu “sarı hat” olarak adlandırılan bölgeye çekilmiş, aynı gün saat 12.00 itibarıyla ateşkesin devreye girdiği açıklanmıştı. Ancak, ateşkesin uygulanmasındaki sorunlar ve ihlaller, bölgedeki gerginliği tırmandırmaya devam ediyor.
Ateşkesin sağlanması ve esir takası sürecinin başarıyla tamamlanması, Gazze’de yaşayan siviller için hayati önem taşıyor. Ancak, ateşkesin sürekli ihlal edilmesi ve saldırıların devam etmesi, bu umutları her geçen gün azaltıyor. Gazze’de yaşayan insanlar, bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken, bir yandan da geleceğe dair umutlarını korumaya çalışıyor.
Gazze’deki durum, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiren bir insanlık krizidir. Ateşkesin sağlanması, insani yardımın ulaştırılması ve kalıcı bir çözüm bulunması için tüm dünya üzerine düşeni yapmalıdır. Aksi takdirde, Gazze’de yaşanan acılar dinmeyecek ve bölgedeki istikrarsızlık daha da artacaktır.