ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Batı Şeria’yı işgal planına karşı çıktı. Trump, bu planın gerçekleşmesi halinde ABD’nin İsrail’e verdiği desteği keseceğini açıkladı.
Washington’dan gelen son dakika haberi, İsrail-ABD ilişkilerinde gerginliğin tırmandığını gösteriyor. ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Batı Şeria’yı ilhak planlarına sert bir dille karşı çıkarak, “Eğer bu gerçekleşirse, İsrail ABD’den aldığı tüm desteği kaybeder” dedi. Bu açıklama, uzun süredir müttefik olan iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak yorumlanıyor.
Trump’ın bu beklenmedik çıkışı, Time dergisine verdiği özel röportajda ortaya çıktı. Başkan Trump, “Arap ülkelerinden büyük destek gördük. Bu olmayacak, çünkü Arap ülkelerine söz verdim. Böyle bir şey olursa İsrail, ABD’den aldığı tüm desteği kaybeder” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Trump yönetiminin Orta Doğu politikalarında yeni bir strateji izleyebileceği sinyalini veriyor.
Peki, bu “büyük destek” tam olarak ne anlama geliyor? Trump’ın bahsettiği Arap ülkelerinin hangileri olduğu henüz net değil. Ancak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkelerin İsrail ile son dönemde yakınlaşma çabaları göz önüne alındığında, bu ülkelerin Trump yönetiminin politikalarında önemli bir rol oynadığı düşünülüyor.
Netanyahu’nun Batı Şeria’yı ilhak planı, uzun süredir uluslararası toplumda endişeyle karşılanıyor. Bu plan, İsrail’in 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerini kendi topraklarına katmasını öngörüyor. Filistinliler ise bu planın, bağımsız bir devlet kurma umutlarını tamamen ortadan kaldıracağını savunuyor.
Batı Şeria’da yaklaşık 450 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre bu yerleşimler yasa dışı kabul ediliyor, ancak İsrail bu görüşü reddediyor. Netanyahu’nun planı, bu yerleşimlerin yanı sıra, stratejik öneme sahip bazı bölgeleri de İsrail topraklarına katmayı hedefliyor. Bu durum, bölgede yeni bir çatışma dalgası başlatabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
ABD, İsrail’e uzun yıllardır askeri ve ekonomik destek sağlıyor. Bu destek, İsrail’in güvenliği ve bölgedeki stratejik çıkarları açısından hayati önem taşıyor. ABD’nin İsrail’e verdiği yıllık askeri yardımın miktarı yaklaşık 3.8 milyar dolar. Bu yardım, İsrail’in savunma bütçesinin önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Trump’ın “desteği keseriz” tehdidi, İsrail için ciddi sonuçlar doğurabilir. Askeri yardımın kesilmesi, İsrail’in savunma kapasitesini zayıflatabilir ve bölgedeki dengeleri değiştirebilir. Ekonomik desteğin kesilmesi ise, İsrail ekonomisi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Özellikle savunma sanayii ve teknoloji sektöründe çalışan binlerce kişi işsiz kalabilir.
Trump’ın bu çıkışı, uluslararası arenada da yankı uyandırdı. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve birçok ülke, Netanyahu’nun planına karşı olduklarını açıkladılar. Ancak, Trump yönetiminin bu tepkilere rağmen planı destekleyeceği yönünde endişeler vardı. Şimdi ise, Trump’ın kendi müttefikine karşı bu kadar sert bir tavır sergilemesi, uluslararası arenada şaşkınlıkla karşılandı.
Peki, bundan sonra ne olacak? Netanyahu’nun Trump’ın uyarısına rağmen planından vazgeçip geçmeyeceği merak konusu. Bazı uzmanlar, Netanyahu’nun iç politikadaki baskılar nedeniyle planından geri adım atmasının zor olduğunu savunuyor. Diğerleri ise, ABD desteğini kaybetme riskinin, Netanyahu’yu daha dikkatli davranmaya iteceğini düşünüyor.
Önümüzdeki günlerde, İsrail-ABD ilişkilerinde yaşanacak gelişmeler, Orta Doğu’nun geleceği açısından belirleyici olacak. Trump’ın bu çıkışı, bölgede yeni bir denge arayışının başlangıcı olabilir. Ancak, bu arayışın nasıl sonuçlanacağı ve bölgedeki istikrarı nasıl etkileyeceği henüz belirsiz.
Görünen o ki, İsrail ve ABD arasındaki bu gerginlik, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, tüm Orta Doğu’yu etkileyecek önemli bir dönemeç olabilir. Vatandaşlar olarak bizler de, bu gelişmelerin yankılarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.