Muhalefet ‘Darbe’ mi Çağırıyor? Prof. Avşar’dan Sert Eleştiriler

Yayınlama: 23.10.2025
A+
A-

Prof. Dr. Zakir Avşar, muhalefetin söylemlerini eleştirerek, “Darbe çağrısı demokrasiyle bağdaşmaz” dedi. Avşar, muhalefetin hukuk devleti ilkesine aykırı tutumlar sergilediğini savundu.

Muhalefet ‘Darbe’ mi Çağırıyor? Prof. Avşar’dan Sert Eleştiriler

Ankara, 23 Ekim 2025 – Siyaset arenası, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın sert eleştirileriyle yeniden alevlendi. Avşar, yaptığı açıklamalarla muhalefetin söylemlerini hedef alarak, “Darbe çağrısı demokrasiyle bağdaşmaz” ifadelerini kullandı. Peki, bu sert eleştirilerin ardında yatan sebepler neler? Avşar’ın açıklamaları, muhalefet kanadında nasıl yankı bulacak?

Muhalefetin Söylemleri Tartışma Yarattı

Son dönemde muhalefetin kullandığı dil ve yaptığı açıklamalar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Özellikle bazı muhalefet liderlerinin, hükümeti eleştirirken kullandığı “sokak”, “meydan” ve “darbe” gibi ifadeler, siyasi tansiyonu yükseltti. Prof. Avşar, bu tür söylemlerin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle çeliştiğini vurgulayarak, muhalefeti daha sorumlu bir dil kullanmaya davet etti.

Avşar, “Yolsuzluk ve yozlaşma iddialarıyla gündeme gelen, bu iddialardan kurtulmak için yanlış yollara başvuran ana muhalefet partisi, şimdi de işi sokaklara, meydanlara ve darbe imalarına kadar götürdü. Bu kabul edilemez,” dedi. Bu sözler, muhalefetin söylemlerine yönelik eleştirilerin ne kadar sert olduğunu gözler önüne seriyor.

“Düşman Hukuku” İddiası ve Yargıya Müdahale Eleştirisi

Muhalefetin, haklarındaki iddialardan dolayı yargılanan kişileri savunurken “düşman hukuku” gibi ifadeler kullanması da Avşar’ın tepkisini çekti. Avşar, bağımsız Türk yargısının somut deliller ve kuvvetli suç şüphesiyle tutukladığı kişilere “esir” denilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. “Cumhurbaşkanına darbeci, hükümete cunta gibi yakışıksız ifadeler kullanmak, muhalefetin itibarını zedeler,” diye ekledi.

Burada akla gelen soru şu: Muhalefet, yargı sürecine müdahale mi etmeye çalışıyor? Yoksa sadece kendi destekçilerini mi koruyor? Bu soruların cevabı, siyasi arenada uzun süre tartışılacağa benziyor.

Demokraside Muhalefetin Rolü Ne Olmalı?

Prof. Avşar, demokrasilerde muhalefetin önemine de değindi. Muhalefetin, siyasal sistemin denge ve denetleme mekanizmasını oluşturduğunu, çoğulculuğun teminatı olduğunu ve halk egemenliğinin sürdürülebilirliğinin sigortası niteliği taşıdığını belirtti. Ancak, muhalefetin bu rolünü yerine getirirken hukukun üstünlüğüne ve demokratik süreçlerin sürekliliğine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

Avşar, “Siyasal partilerin amacı iktidara gelmektir, ancak bu süreç hukukun üstünlüğü ve demokratik süreçler içinde gerçekleşmelidir. Muhalefetin söylem ve eylemlerinde, demokratik istikrarı zedeleyici tutumlardan kaçınması gerekir,” dedi. Bu sözler, muhalefetin sorumluluğunun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Hukuk Devleti İlkesi ve Muhalefetin Sorumluluğu

Hukuk devleti ilkesinin, yasaların üstünlüğünü, keyfilikten uzak yönetimi ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını esas aldığını hatırlatan Avşar, bu ilkeye sadece iktidarın değil, muhalefetin de riayet etmesi gerektiğini söyledi. Muhalefetin, iktidarı eleştirirken hukuk devletini aşındıran ve demokratik süreçleri işlevsizleştirmeye yönelik söylemlerden kaçınması gerektiğini vurguladı.

Seçim Dışı Yöntemlere Kapı Aralamak Tehlikeli mi?

Avşar’a göre, muhalefetin seçimle yenemediği bir Cumhurbaşkanını ve hükümeti, “darbe” gibi demokratik süreç dışı yollarla değiştirmeyi ima eden ifadeler kullanması, demokrasiyle bağını ve hukuksal meşruiyetini yitirmesi anlamına geliyor. Bu tür ifadelerin, hukuk devletini ve demokratik istikrarı doğrudan tehdit ettiğini belirtti.

Peki, muhalefetin bu tür söylemleri, toplumsal barışı tehdit ediyor mu? Seçim dışı yöntemlere kapı aralamak, ülkeyi nereye götürür? Bu sorular, her vatandaşın düşünmesi gereken önemli konular.

Siyasi Söylemlerin Toplumsal Etkisi

Siyasi aktörlerin söylemlerinin, kitlesel mobilizasyon yetenekleri nedeniyle büyük sorumluluk taşıdığını belirten Avşar, gerilimi yükseltmeye yönelik bir dilin, toplumsal ayrışmayı derinleştirebileceğini ve ülkenin istikrarını zedeleyebileceğini ifade etti. Bu nedenle, iktidar eleştirisi yapılırken kullanılan dilin, hukuk ve demokrasi sınırlarında kalmasının, muhalefetin meşruiyeti açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın eleştirileri, muhalefetin söylemlerinin ve eylemlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Siyasi aktörlerin, toplumsal sorumluluklarını unutmadan, daha yapıcı ve birleştirici bir dil kullanması, Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130