YÖK Başkanı Erol Özvar, Sıfır Atık Hareketi’nin küresel bir çevre bilinci hareketine dönüştüğünü ve Türkiye’nin bu alandaki modelinin dünyaya örnek teşkil ettiğini belirtti. Özvar, üniversitelerde yeşil dönüşümün öncelikli olduğunu vurguladı.

YÖK Başkanı Özvar: Türkiye’nin sıfır atık modeli dünyaya örnek oldu

ANKARA – Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Hareketi’nin kısa sürede Türkiye sınırlarını aşarak küresel bir çevre bilinci hareketine dönüştüğünü söyledi. Özvar, bu hareketin insanlık ile doğa arasında yeniden sağlıklı bir ilişki kurma çağrısı olduğunu vurguladı.

Sıfır Atık Hareketi Birleşmiş Milletler’de Yankı Buldu

Özvar, “Akademi ve Sıfır Atık; Atıksız Geleceğin Bilimsel Yaklaşımı” başlıklı konuşmasında, Emine Erdoğan’ın bu konudaki vizyonunun uluslararası alanda büyük takdir topladığını ifade etti. “Emine Erdoğan Hanımefendi bu çağrıyı BM çatısı altına taşımış ve 30 Mart’ın Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edilmesini sağlamıştır” dedi. Bu gelişme, Türkiye’nin çevre konusundaki duyarlılığının ve liderliğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

YÖK Başkanı, Emine Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Yüksek Düzeyli Danışma Kurulu Başkanlığına seçilmesinin de küresel çabalara verilen önemin bir kanıtı olduğunu belirtti. Bu görevlendirme, Türkiye’nin çevre politikaları konusundaki uluslararası arenadaki etkisini daha da artıracak gibi görünüyor.

Türkiye Modeli Dünyaya İlham Veriyor

Özvar, Türkiye’nin geliştirdiği sıfır atık modelinin diğer ülkelere de örnek olduğunu vurguladı. “Bu tablo, Türkiye’nin sadece kendi çevresel dönüşümünü gerçekleştiren değil, aynı zamanda dünyaya ilham veren bir model ülke hâline geldiğini göstermektedir” şeklinde konuştu. Peki, bu modelin başarısının sırrı ne? Uzmanlar, Türkiye’nin yerel yönetimlerin aktif katılımı, halkın bilinçlendirilmesi ve özel sektörün teşvik edilmesi gibi unsurları başarıyla bir araya getirdiğini belirtiyor.

Sıfır atık yaklaşımının sadece bir geri dönüşüm projesi olmadığını, aynı zamanda üretimden tüketime kadar tüm süreçlerin bilimsel temelde yeniden tasarlanmasını gerektirdiğini belirten Özvar, “Gerçek bir dönüşüm ancak bilimin rehberliği, eğitimin yönlendirici gücü ve toplumsal katılımın dinamizmiyle mümkündür” dedi. Bu yaklaşım, sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken adımların önemini ortaya koyuyor.

Üniversitelerde Yeşil Dönüşüm Öncelikli

YÖK Başkanı Özvar, çevresel sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve sıfır atık politikalarının Türk yükseköğretim sisteminin temel öncelikleri arasında yer aldığını açıkladı. YÖK’ün yürüttüğü “Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi” ile üniversitelerde enerji verimliliği, su tasarrufu, atık yönetimi ve karbon ayak izinin azaltılması konularında önemli adımlar atılıyor. Öğrenci yurtlarındaki enerji tasarrufu önlemlerinden, kampüslerdeki geri dönüşüm kutularının sayısının artırılmasına kadar birçok farklı uygulama hayata geçiriliyor.

Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanlarında yeni programlar açılmasına büyük önem verdiklerini vurgulayan Özvar, “İklim değişikliği, yenilenebilir enerji teknolojileri, döngüsel ekonomi, çevre ve kaynak yönetimi gibi alanlarda yeni lisans ve lisansüstü programları teşvik ediyoruz” dedi. Bu programlar, geleceğin çevre liderlerini yetiştirmeyi hedefliyor.

Kampüsler Karbon Ayak İzini Azaltmada Başarılı

Disiplinler arası bir yaklaşımla çevre bilincini tüm alanlara entegre ettiklerini belirten Özvar, “Kampüslerimiz karbon ayak izini azaltmada son derece başarılı bir noktaya ulaştı. Üniversitelerimiz sıfır atık anlayışını hedef düzeyinde bırakmayıp ölçülebilir sonuçlara dönüştürmeyi başardı” ifadelerini kullandı. Örneğin, bazı üniversitelerde güneş panelleriyle elektrik üretimi sağlanırken, atık sular arıtılarak bahçe sulamasında kullanılıyor. Bu uygulamalar, hem çevreye duyarlılığı artırıyor hem de üniversitelerin işletme maliyetlerini düşürüyor.

Hedef: Yeşil İnovasyona Dönüşüm

Sıfır atığın sadece bir çevre politikası değil, aynı zamanda ekonomik, teknolojik ve kültürel bir değişim olduğunu söyleyen Özvar, hedeflerinin üniversiteleri “yeşil kampüslerden yeşil üniversitelere, atık yönetiminden döngüsel ekonomiye, sürdürülebilirlik bilincinden yeşil inovasyona” dönüştürmek olduğunu kaydetti. Bu dönüşüm, sadece çevreye değil, aynı zamanda ekonomiye de olumlu katkılar sağlayacak.

Özvar, bu vizyon doğrultusunda üniversitelerin iyi uygulamalarını paylaşmalarını, uluslararası araştırma ortaklıklarına katılmalarını ve araştırmacıların bu alanda teşvik edilmesini desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Bu destekler, Türkiye’nin çevre alanındaki bilimsel çalışmalarının uluslararası alanda daha da tanınmasına yardımcı olacak.

Peki, tüm bu çabalar ne anlama geliyor? Türkiye, çevre konusunda sadece söylemde kalmayıp, somut adımlar atarak dünyaya örnek olmaya devam ediyor. Sıfır Atık Hareketi, Türkiye’nin çevre bilincini yükseltme ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma konusundaki kararlılığının bir simgesi haline geldi.