ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ile olumlu görüşmeler yapıldığını ve Gazze’deki savaşın sona ermesi için teknik ekiplerin Mısır’da toplanacağını duyurdu. Ancak uzmanlar ve bölge ülkeleri, bu planın belirsizliklerle dolu olduğuna dikkat çekiyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump, Orta Doğu masasını yeniden kuruyor

Washington’dan bildiriyorum. Günlerdir süren sessizlik yerini hareketli bir diplomasi trafiğine bırakmış durumda. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, herkesi şaşırtan bir hamleyle Orta Doğu’da yeni bir barış süreci başlatma sinyali verdi. Trump’ın açıklamalarına göre, Hamas ile “çok olumlu görüşmeler” yürütülüyor ve Gazze’deki savaşın sona ermesi için teknik ekipler önümüzdeki Pazartesi Mısır’da bir araya gelecek.

Trump’ın “Tarihi Fırsat” Çıkışı

Trump, bu görüşmeleri rehinelerin serbest bırakılması ve bölgede kalıcı barışın sağlanması için “tarihi bir fırsat” olarak nitelendiriyor. Ancak, bu iyimser tabloya rağmen, bölgedeki uzmanlar ve siyasi aktörler temkinli yaklaşıyor. Acaba Trump’ın bu ani çıkışı, gerçekten bölgeye barış getirecek mi, yoksa sadece bir diplomatik manevradan mı ibaret?

Hatırlarsanız, Trump’ın başkanlığı döneminde Orta Doğu’da benzer girişimler olmuş, ancak kalıcı bir çözüme ulaşılamamıştı. Şimdi, seçimlere yaklaşırken böylesine önemli bir adım atılması, akıllara farklı senaryoları getiriyor. Bir yandan, Trump’ın Nobel Barış Ödülü’nü hedeflediği konuşulurken, diğer yandan, bu hamleyle iç politikada da destek arayışında olduğu iddia ediliyor.

Uzmanlar ve Bölge Ülkelerinden Şüpheci Yaklaşım

Bölge uzmanları, Trump’ın planını “eksik, belirsiz ve sahada karşılığı olmayan bir çerçeve” olarak değerlendiriyor. Planın en dikkat çeken noktası, Hamas’ın silah bırakmasını öngörmesi. Ancak, bağımsız bir Filistin devletinden tek bir kelime bile bahsedilmiyor olması, Filistinliler nezdinde büyük bir hayal kırıklığı yaratmış durumda.

Peki İsrail tarafı bu plana nasıl bakıyor? İsrail kamuoyunun yalnızca yüzde on ikisi Trump’ın planını destekliyor. Aşırı sağcı bakanlar ise bu planı “diplomatik boşluklarla örülmüş bir teklif” olarak nitelendirerek sert tepki gösteriyor. Anlaşılan o ki, İsrail içinde de bu plana karşı ciddi bir muhalefet var.

Mısır Dışişleri Bakanlığı da benzer endişeleri dile getiriyor. Güvenlik düzenlemelerinin hala netleşmediğini vurgulayan Mısırlı yetkililer, planın uygulanabilirliği konusunda şüphelerini gizlemiyor. Mısır’ın bu konudaki çekinceleri, özellikle Gazze’ye olan sınır güvenliği ve bölgedeki istikrar açısından büyük önem taşıyor.

Filistin Halkı Ne Diyor?

Ramazan amca Gazze’de yaşayan bir esnaf. “Biz artık yalandan barış istemiyoruz. Gerçek bir çözüm istiyoruz. Bağımsız bir devletimiz olmadan bu sorunlar bitmez,” diyor. Ramazan amca gibi düşünen binlerce Filistinli var. Onlar için bu plan, sadece yeni bir hayal kırıklığı anlamına geliyor.

Orta Doğu Satrancında Yeni Bir Hamle mi?

Şimdi gözler yeniden Washington’a çevrilmiş durumda. Trump’ın “barış” olarak sunduğu bu yeni süreç, kimine göre bir diplomatik çıkış, kimine göreyse Orta Doğu satrancında yeni bir belirsizlik hamlesi. Önümüzdeki günlerde Mısır’da yapılacak görüşmeler, bu sürecin kaderini belirleyecek. Ancak, bölgedeki aktörlerin farklı çıkarları ve güvensizlik ortamı göz önüne alındığında, kalıcı bir barışın sağlanması hiç de kolay olmayacak gibi görünüyor.

Unutmayalım ki, Orta Doğu’da barış sadece bir anlaşma metniyle değil, insanların kalplerinde de inşa edilmeli. Aksi takdirde, yeni barış girişimleri de geçmişte olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum kalacaktır.