İstanbul Boğazı’nda Balık Katliamı İddiası: Gerçek Ne?

Yayınlama: 16.10.2025
A+
A-

Bazı basın organlarında çıkan “İstanbul Boğazı’nda balık katliamı” haberleri üzerine Deniz ve Marmara Müdürlüğü (DMM) açıklama yaptı. DMM, iddiaların asılsız olduğunu ve yasal denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirtti.

İstanbul Boğazı’nda Balık Katliamı İddiası: Gerçek Ne?

İstanbul’da yaşayanların, özellikle de balıkla arası iyi olanların son günlerde kulaklarına çalınan bir iddia var: “İstanbul Boğazı’nda balık katliamı yapılıyor!” Sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde yer alan bu iddialar, deniz canlılarına gönül veren herkesi tedirgin etti. Peki, bu iddiaların aslı astarı var mı? Deniz ve Marmara Müdürlüğü (DMM) konuyla ilgili yaptığı açıklama ile iddialara yanıt verdi.

DMM’den Yalanlama: İddialar Asılsız

DMM, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı duyuruda, bazı basın organlarında yer alan “İstanbul Boğazı’nda balık katliamı” haberlerinin gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik olduğunu vurguladı. Açıklamada, bu türden dezenformasyon içeren haberlere itibar edilmemesi gerektiği belirtildi. Yani, bir nevi “Yok öyle bir şey!” dediler.

Peki, bu iddialar nereden çıktı? Sosyal medyada yayılan bazı görüntüler ve yorumlar, Boğaz’da aşırı avlanma yapıldığı ve bunun deniz canlılarını tehdit ettiği yönündeydi. Hatta bazı aktivistler, yetkililerin bu duruma sessiz kaldığını iddia ediyordu. Ancak DMM’nin açıklaması, bu iddiaların doğru olmadığını ortaya koyuyor.

Yasal Çerçeve ve Denetimler: Balıkçılık Faaliyetleri Kontrol Altında

DMM açıklamasında, Türkiye’deki tüm balıkçılık faaliyetlerinin 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili tebliği çerçevesinde yürütüldüğü hatırlatıldı. Bu kanun ve tebliğ, balıkçılık faaliyetlerini düzenleyen, avlanma yöntemlerini ve zamanlarını belirleyen önemli yasal düzenlemeler. Yani, balıkçılık öyle kafana göre takılacağın bir iş değil, kuralları var.

Açıklamada ayrıca, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’nın büyük bir bölümünde (%90’ında) gırgır avcılığının kesinlikle yasak olduğu belirtildi. Gırgır avcılığı, büyük balık sürülerini yakalamak için kullanılan bir yöntem ve bazı bölgelerde deniz ekosistemine zarar verebileceği için yasaklanmış durumda. Yasak bölgelerin koordinatları da açıkça belirlenmiş durumda. Bu da demek oluyor ki, “Ben bilmem, görmedim, duymadım” deme şansın yok.

Denetimler 24 Saat Esasına Göre Sürüyor

DMM, denetimlerin Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 24 saat esasına göre aralıksız sürdürüldüğünü de ifade etti. Yani, denizlerimiz gece gündüz kontrol altında. Sadece 2025 yılı içerisinde İstanbul Boğazı ve çevresinde tam 15 bin denetim yapılmış. Bu denetimlerde mevzuata aykırı faaliyetlerde bulunan 769 kişiye toplamda 24 milyon lira idari para cezası kesilmiş. Bu da demek oluyor ki, kurallara uymayanın vay haline!

Hatta yasa dışı avcılık yapan 20 gemiye el konularak mülkiyetleri kamuya geçirilmiş. Bu, yasa dışı avcılık yapanlara verilen en büyük cezalardan biri. Gemine el konulması demek, ekmek teknesinden olmak demek. Bu da caydırıcılığı artırıyor.

Amaç: Doğal Dengeyi Korumak ve Sürdürülebilirliği Sağlamak

DMM açıklamasında, yetkili kurumların Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’ndaki doğal dengeyi korumak ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla denetimlerini aralıksız sürdürdüğü vurgulandı. Yani, amaç sadece ceza kesmek değil, aynı zamanda denizlerimizin geleceğini de düşünmek. Sonuçta, balık biterse hepimiz aç kalırız!

Peki, bu denetimler gerçekten yeterli mi? Bazı balıkçılar ve deniz bilimciler, denetimlerin daha da sıklaştırılması ve yasa dışı avcılığa karşı daha sert önlemler alınması gerektiğini savunuyor. Sonuçta, denizlerimiz hepimizin ortak değeri ve onları korumak hepimizin sorumluluğu.

Unutmayalım ki, denizlerimiz sadece balıkların değil, aynı zamanda bizim de yaşam kaynağımız. Onları korumak, geleceğimizi korumak anlamına geliyor.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130