Üniversitede Utanç Verici İddialar: Kanser Hastalarına Zulüm, Akademisyenlere Mobbing!

Yayınlama: 13.10.2025
A+
A-

Akdeniz Üniversitesi’nde eski rektör yardımcısı ve üç akademisyenin karıştığı skandalda, kanser hastalarının tedavilerinin geciktirildiği, SGK’ya usulsüz işlemler yapıldığı ve araştırma görevlilerine mobbing uygulandığı iddia edildi. Rektörlük, dört akademisyen için YÖK’e kamu görevinden çıkarma teklifinde bulundu.

Üniversitede Utanç Verici İddialar: Kanser Hastalarına Zulüm, Akademisyenlere Mobbing!

Türkiye’nin saygın eğitim kurumlarından Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) yaşananlar, duyanların kanını donduruyor. Akademik unvanların ve saygınlığın arkasına saklanan karanlık bir tablo, yapılan disiplin soruşturmasıyla gün yüzüne çıktı. İddialar o kadar vahim ki, insan “Bu kadarı da olmaz artık!” demekten kendini alamıyor.

Kanser Hastalarının Tedavisi Mi Geciktirildi?

Olayın merkezinde eski rektör yardımcısı Prof. Dr. M.T. ve üç akademisyen bulunuyor. Haklarında yürütülen soruşturma, kanser hastalarının tedavilerinin bilerek ve isteyerek geciktirildiği yönünde korkunç iddiaları içeriyor. Düşünebiliyor musunuz, şifa bekleyen insanların umutlarıyla oynamak! Bu nasıl bir vicdansızlıktır?

Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, bazı hastaların tedavi süreçleri gereksiz yere uzatılmış, bazıları ise uygun tedaviye erişimde engellenmiş. Bu durum, hastaların sağlık durumlarının kötüleşmesine ve hatta hayatlarını kaybetmelerine neden olmuş olabilir. Yetkililer, bu konuda çok titiz bir çalışma yürütüyor. Her bir hastanın dosyası tek tek inceleniyor, tanık ifadeleri alınıyor. Amaç, bu vahim iddiaların ardındaki gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmak.

Bir yakını kanser tedavisi görenler, bu iddialar karşısında adeta yıkılmış durumda. “Nasıl böyle bir şey yapabilirler?” sorusu, herkesin dilinde. Haklılar da. Kanser, zaten başlı başına bir mücadele. Bir de bu mücadeleyi veren insanların önüne engel çıkarmak, affedilir gibi değil.

SGK’ya Usulsüz İşlemler İddiası

Skandalın boyutları bununla da sınırlı değil. Soruşturma, aynı zamanda SGK’ya (Sosyal Güvenlik Kurumu) yönelik usulsüz işlemleri de kapsıyor. İddialara göre, bazı akademisyenler, SGK’dan haksız kazanç elde etmek amacıyla çeşitli manipülasyonlara başvurmuş. Bu manipülasyonların neler olduğu henüz tam olarak bilinmiyor. Ancak, yetkililer, konunun üzerine kararlılıkla gidiyor.

Bu tür usulsüzlüklerin, devletin kasasından haksız yere para çıkmasına neden olduğu açık. Üstelik, bu para, aslında sağlık hizmetlerine ayrılması gereken bir kaynak. Yani, bu usulsüzlükler, sadece SGK’yı değil, tüm toplumu etkiliyor.

Araştırma Görevlilerine Sistematik Mobbing

Gelelim skandalın bir diğer boyutuna: Araştırma görevlilerine yönelik sistematik mobbing. İddialara göre, Prof. Dr. M.T. ve diğer akademisyenler, araştırma görevlilerini sürekli olarak aşağılamış, küçük düşürmüş ve baskı altında tutmuş. Bu durum, araştırma görevlilerinin motivasyonunu düşürmüş, iş verimliliğini azaltmış ve hatta bazılarının istifasına neden olmuş.

Mobbing, günümüzün en önemli sorunlarından biri. Özellikle iş hayatında sıklıkla karşılaşılan bu durum, insanların psikolojisini derinden etkiliyor. Sürekli olarak baskı altında tutulan, aşağılanan ve küçük düşürülen insanlar, zamanla kendilerine olan güvenlerini kaybediyor, depresyona giriyor ve hatta intiharı bile düşünebiliyor.

Üniversite ortamında, yani bilimin ve aydınlanmanın merkezi olması gereken bir yerde, mobbingin yaşanması ise kabul edilemez bir durum. Bu durum, sadece araştırma görevlilerini değil, tüm üniversite camiasını olumsuz etkiliyor.

Rektörlükten YÖK’e Kamu Görevinden Çıkarma Teklifi

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, soruşturma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda harekete geçti. Prof. Dr. M.T. ve diğer üç akademisyen için YÖK’e (Yükseköğretim Kurulu) kamu görevinden çıkarma cezası teklifi gönderildi. Bu, olayın ne kadar ciddi olduğunu gösteren önemli bir işaret.

YÖK’ün bu teklifi nasıl değerlendireceği merak konusu. Ancak, elde edilen bulguların ağırlığı göz önüne alındığında, YÖK’ün de kamu görevinden çıkarma cezası vermesi bekleniyor. Bu ceza, sadece bu akademisyenlerin kariyerlerini değil, aynı zamanda üniversitenin itibarını da derinden etkileyecek.

Şimdi Ne Olacak?

Peki, şimdi ne olacak? Öncelikle, YÖK’ün soruşturmayı derinleştirmesi ve tüm iddiaları titizlikle incelemesi bekleniyor. Ardından, suçlu bulunan akademisyenler hakkında gerekli cezai işlemlerin yapılması gerekiyor. Ancak, sadece cezai işlemlerle yetinilmemeli. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması da şart.

Üniversitelerde etik değerlerin güçlendirilmesi, mobbingin önlenmesi ve şeffaflığın artırılması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür skandallar tekrar yaşanabilir ve üniversitelerin itibarı daha da zedelenebilir.

Bu olay, aynı zamanda, toplum olarak nerelere geldiğimizi de gözler önüne seriyor. Kanser hastalarının tedavilerini geciktirmek, SGK’ya usulsüz işlemler yapmak ve araştırma görevlilerine mobbing uygulamak, insanlığa sığmayan davranışlar. Bu tür davranışların toplumda kabul görmemesi ve en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor.

Umarız, bu olaydan gerekli dersler çıkarılır ve bir daha böyle utanç verici durumlarla karşılaşmayız.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130