Sağlık Bakanı Memişoğlu, Türkiye’nin ilaç ve aşı üretiminde dışa bağımlılığı sona erdirecek adımları açıkladı. Yerli üretimle birlikte Türkiye’nin sağlık alanında ihracatçı bir ülke olma hedefi vurgulandı.
Ankara – Sağlık Bakanı Memişoğlu, sağlık alanında Türkiye’nin vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu. “İthal eden değil, ihraç eden bir Türkiye” hedefiyle yola çıktıklarını belirten Bakan Memişoğlu, yerli ilaç ve aşı üretiminde atılan adımları ve gelecek planlarını detaylı bir şekilde anlattı. Ankara’dan gelen bu haber, sağlık sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor.
Bakan Memişoğlu’nun açıklamalarına göre, Türkiye bilimsel araştırmalar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan bir destek mekanizması kurdu. TÜSEB aracılığıyla hayata geçirilen yeni düzenlemeler sayesinde, bilimsel çalışmalarda hasta maliyetleri artık Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanacak. Bu uygulamanın, araştırmacıların önünü açacağı ve Türkiye’yi bilimsel çalışmalarda daha da ileriye taşıyacağı düşünülüyor. Vatandaşlar, bu gelişmeyle birlikte daha hızlı ve etkili tedavi yöntemlerine ulaşma konusunda umutlandı.
Bakan Memişoğlu, “TÜSEB’le çıkardığımız kanunlardan biri sayesinde, kurumun ortak olduğu bilimsel çalışmalarda hasta maliyetlerini artık Sosyal Güvenlik Kurumu karşılıyor. Bu modelin dünyada benzeri yok” dedi. Bu sözler, Türkiye’nin sağlık alanındaki iddialı vizyonunu açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye’nin ilaç üretimindeki gücüne dikkat çeken Bakan Memişoğlu, kullanılan ilaçların büyük bir bölümünün yerli üretim olduğunu vurguladı. “1900’lü yıllardan beri ilaç üretiyoruz. Bugün Türkiye’de kullanılan ilaçların yüzde 94’ü Türkiye’deki fabrikalarda üretiliyor” diyen Memişoğlu, bu tesislerde Avrupa ve Amerika’nın en bilinen markalarının ürünlerinin de üretildiğini belirtti. Bu durum, Türkiye’nin ilaç üretiminde ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gözler önüne seriyor.
Üretim standartları konusunda da iddialı olan Memişoğlu, Türkiye’nin İyi Üretim Uygulamaları (GMP) bakımından dünya standartlarının üzerinde üretim yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi. Laboratuvarların ve üretim tesislerinin dünyanın en iyileri arasında olduğunu da sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, Türkiye’nin ilaç sektöründeki kalite çıtasını ne kadar yükselttiğinin bir göstergesi.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) Avrupa’daki düzenleyici kurumlarla eşgüdümlü çalıştığını belirten Bakan Memişoğlu, kalite güvencesi konusunda da uluslararası geçerliliğe dikkat çekti. “TİTCK, EMA – Avrupa İlaç Ajansı’yla entegre çalışan, sertifiye bir kurumdur. Bizim verdiğimiz üretim ve kalite onayları, Avrupa Birliği standartlarıyla birebir örtüşmektedir” dedi. Bu entegrasyon, Türkiye’de üretilen ilaçların Avrupa Birliği ülkelerinde de kabul görmesini sağlıyor.
Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin yüksek teknolojili tıbbi ürünler geliştirme yolunda önemli bir eşikte olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz hafta açılan Polifarma Ar-Ge Merkezini örnek göstererek, “Moleküler ve genetik tedavilerde, yani bugün bir kürü milyonlarca dolar olan yöntemleri 2026’da Türkiye’de üretmeye başlayacağız” dedi. Bu açıklama, özellikle genetik hastalıklarla mücadele eden aileler için büyük bir umut kaynağı oldu. Artık milyonlarca dolarlık tedavi masrafları yerine, yerli üretim sayesinde daha uygun fiyatlarla tedaviye ulaşmak mümkün olabilecek.
Kasım ayı sonunda açılacak olan yeni TÜSEB portalıyla birlikte Türkiye’nin sağlıkta yenilikçi bir iş birliği ağı kuracağını duyuran Bakan Memişoğlu, “Fikri olanla finansı olanı, sizler gibi üretici olanları aynı platformda buluşturacağız. Bu yeni sistemle Türkiye’de sağlık inovasyonunun hızını artıracağız” şeklinde konuştu. Bu portal, sağlık alanında yatırım yapmak isteyenler, yeni fikirleri olan girişimciler ve üreticiler için önemli bir buluşma noktası olacak.
Türkiye’nin aşı alanında da ciddi bir planlama yürüttüğünü belirten Sağlık Bakanı, hedefin yerli üretimle dışa bağımlılığı sona erdirmek olduğunu ifade etti. “14 aşıdan 10’unun Türkiye’de üretilmesi için gerekli planlamayı yaptık. Hedefimiz net: İthal eden değil, ihraç eden ülke olmak” diyen Memişoğlu, bu konuda kararlılıklarını vurguladı. Bu hedef gerçekleştiğinde, Türkiye aşı konusunda kendi kendine yeten bir ülke haline gelecek ve hatta aşı ihraç eden ülkeler arasına girebilecek.
Konuşmasının sonunda iş dünyasına seslenen Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık alanındaki uzun vadeli vizyonuna olan inancını şu sözlerle ifade etti: “Belki bugünden yarına değil ama 10 yıl sonra bu konuşmayı burada yine yapacağız. Türkiye, yalnızca sağlıkta hizmet kalitesiyle değil, üretim ve ihracat gücüyle de örnek gösterilecek.” Bu sözler, Türkiye’nin sağlık alanında geleceğe yönelik büyük hedeflerinin olduğunu ve bu hedeflere ulaşmak için kararlılıkla çalışılacağını gösteriyor.