Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden Selçuk Alagöz, Bodrum’da hayata veda etti. Sanatçının vefatı, müzik dünyasında derin üzüntü yarattı.
ANKARA – BHA Muğla’nın Bodrum ilçesinden gelen haber, müzik dünyasını yasa boğdu. Türk pop müziğinin duayenlerinden, unutulmaz eserlere imza atan Selçuk Alagöz, hayata gözlerini yumdu. Alagöz’ün vefatı, sevenlerini ve müzik camiasını derin bir üzüntüye sevk etti.
Acı haberi, sanatçının kızı Banu Alagöz sosyal medya hesabından duyurdu. Banu Alagöz, “Bugün 11.50’de babamı kaybettik. Başımız sağ olsun” ifadeleriyle babasının vefatını sevenleriyle paylaştı. Bu paylaşım, kısa sürede binlerce taziye mesajıyla doldu taştı.
5 Ağustos 1944’te İstanbul’da dünyaya gelen Selçuk Alagöz, müzik kariyerine genç yaşlarda başladı. Müzikle iç içe geçen bir ömür, Türk pop müziğine sayısız eser kazandırdı. Alagöz, sadece bir şarkıcı değil, aynı zamanda besteci ve söz yazarı kimliğiyle de müzik dünyasında önemli bir yere sahipti.
Selçuk Alagöz’ün profesyonel müzik yaşamı, 1964 yılında Erol Büyükburç’un orkestrasında solist olarak başlamasıyla şekillendi. Bu dönemde sahne deneyimi kazanan Alagöz, kısa sürede kendi tarzını oluşturmaya başladı. Erol Büyükburç gibi bir efsaneyle aynı sahneyi paylaşmak, genç Selçuk için önemli bir dönüm noktası oldu. O günleri hatırlayan müzikseverler, Alagöz’ün o zamanlarda bile ne kadar yetenekli olduğunu dile getiriyor.
1964 yılında Hürriyet gazetesinin düzenlediği “Altın Mikrofon” yarışması, Selçuk Alagöz’ün adını geniş kitlelere duyurmasını sağladı. Bu yarışma, o dönemde birçok genç yeteneğin keşfedilmesine öncülük etmişti. Alagöz, yarışmada sergilediği performansla dikkatleri üzerine çekti ve müzik dünyasında adından söz ettirmeye başladı.
Kendi orkestrasını kuran Alagöz, kız kardeşi Rana Alagöz ile birlikte müzik çalışmalarına devam etti. Rana Alagöz’ün de katılımıyla orkestra, daha da güçlendi ve farklı bir enerji yakaladı. Kardeşlerin uyumu, sahne performanslarına yansıdı ve dinleyicilerden büyük beğeni topladı.
1967 yılında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu gibi önemli isimlerle birlikte “Altın Mikrofon” yarışmasında orkestrasıyla sahne alan Alagöz, müzik kariyerinde önemli bir adım daha attı. Bu yarışma, Alagöz’ün müzik çevrelerinde daha da tanınmasını sağladı ve yeni projelerin kapılarını açtı.
1970 yılında Selçuk Alagöz, kardeşleri Rana ve Ali Alagöz ile birlikte Atina’da düzenlenen 3. Apollonia Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil etti. Bu festival, Türkiye’nin müzik kültürünü uluslararası platformda tanıtmak için önemli bir fırsattı. Alagöz kardeşler, sergiledikleri performansla Türkiye’yi başarıyla temsil ettiler ve büyük beğeni topladılar.
Selçuk Alagöz, müzik kariyeri boyunca birçok unutulmaz esere imza attı. “Her Şey Bitmiştir Artık”, “Aşkın Gözü Kör Mü” ve “Dibi Dibi Da” gibi şarkıları, geniş kitleler tarafından sevildi ve hala dinlenmeye devam ediyor. Sanatçının “Kemerin Naftaları,” “Kaleden İndir Beni,” “Bahçelere Geldi Bahar,” “Edremit Van’a Bakar,” “Malabadi Köprüsü” ve “Deliyim Seviyorum” gibi eserleri de müzikseverlerin hafızasında yer edindi.
Alagöz’ün şarkıları, sadece melodileriyle değil, aynı zamanda sözleriyle de dinleyicilerin kalbine dokunmayı başarıyordu. Şarkılarında aşkı, ayrılığı, hasreti ve umudu anlatan Alagöz, duygusal bir bağ kurduğu dinleyicileriyle adeta bir bütün olmuştu. Onun şarkıları, birçok insanın hayatının fon müziği oldu.
Selçuk Alagöz’ün vefatı, Türk pop müziği için büyük bir kayıp. Ancak, sanatçının eserleri ve müzik mirası, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek. Alagöz, Türk pop müziğinin unutulmaz isimleri arasında her zaman yaşamaya devam edecek.
Sevenleri ve müzik dünyası, Selçuk Alagöz’ü saygı ve özlemle anıyor.