Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı harekete geçti. Bakan Göktaş, DUY İhbar Platformu ile zararlı içeriklere karşı etkin mücadele yürütüldüğünü ve aile bağlarının güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Dijital Narkotik: Aile Bakanlığı’ndan Bağımlılıkla Mücadelede Kritik Hamleler

ANKARA – Gözler ekrana kilitlenmiş çocuklar, sosyal medyada kaybolan gençler… Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, günümüzün en büyük sorunlarından biri haline gelen dijital bağımlılığa karşı düğmeye bastı. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, Bakırköy’de düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde yaptığı konuşmada, tehlikenin boyutlarına dikkat çekti ve mücadele için kararlılık mesajı verdi. Sanki bir alarm zili çalıyordu, Bakan Göktaş’ın sözleri salonda yankılanırken, hepimiz geleceğimiz için endişelenmeye başladık.

Teknoloji Çağında Sessiz Tehlike: Davranışsal Bağımlılıklar

Bakan Göktaş, davranışsal bağımlılıkların, özellikle de internet, oyun ve kumar gibi unsurların toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. “Bu bağımlılıklar çoğu zaman fark edilmiyor, tıpkı sinsice ilerleyen bir hastalık gibi” diyen Göktaş, bireylerin yaşam kalitesini derinden etkilediğini belirtti. Düşünsenize, yanınızdaki birinin aslında bağımlı olduğunu fark etmiyorsunuz bile. İşte bu, tehlikenin ne kadar sinsi olduğunu gösteriyor.

Özellikle çocuklar ve gençlerin teknolojiyle iç içe büyümesi, bu riskleri daha da artırıyor. Bir sosyal medya şirketinin hazırladığı raporu örnek gösteren Göktaş, sosyal medya kullanımının analiz yeteneği, hafıza, empati ve ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğunu dile getirdi. Uyku düzeninin bozulması, sosyal ilişkilerin zayıflaması… Bunlar, hepimizin yakından şahit olduğu sorunlar. “Bu etkiler sadece bireyi değil, aileyi ve toplumun geleceğini de tehdit ediyor” sözleri, adeta bir tokat gibiydi.

Bakanlık Harekete Geçti: Bağımlılıkla Mücadelede Yeni Stratejiler

Peki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu tehlikeye karşı ne gibi önlemler alıyor? Bakan Göktaş, bağımlılıkla mücadelede kararlı bir politika izlediklerini ve Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu aracılığıyla ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yürüttüklerini açıkladı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı doğrultusunda kapsamlı bir strateji uygulandığını da ekledi. Yani, sadece lafta kalmıyor, somut adımlar atılıyor. Umarım bu adımlar, beklenen sonuçları verir.

Bakanlık tarafından geliştirilen Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı modeli sayesinde 18 yaş üstü bağımlı bireylerin topluma yeniden kazandırılması hedefleniyor. Bu, umut verici bir gelişme. Ancak, asıl önemli olan, bağımlılığın önüne geçmek. İşte tam bu noktada, sosyal medya üzerindeki içeriklerin takibi büyük önem taşıyor.

DUY İhbar Platformu: Vatandaşların Sesi, Devletin Kalkanı

Bakan Göktaş, vatandaşların şüpheli içerikleri bildirebileceği DUY İhbar Platformu’nun kurulduğunu duyurdu. “Sadece geçen yıl bu platform aracılığıyla 2.550 zararlı içeriğe müdahale ettik” diyen Göktaş, platformun önemini vurguladı. Düşünsenize, sizin gördüğünüz zararlı bir içeriği ihbar ederek, belki de bir çocuğun hayatını kurtarabilirsiniz. Bu platform, hepimiz için bir fırsat.

Aileler Alarmda: Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayları

Dijital bağımlılığı öncelikli bir sorun olarak ele alan Bakanlık, bu doğrultuda Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayları düzenledi. Çalıştaylarda elde edilen verilere göre hem ebeveynlerin hem de çocukların dijital dünyanın risklerinin farkında olduğu ortaya çıktı. Ancak, farkında olmak yetmiyor. Ebeveynlerin bilinçlenmesi adına Aile Eğitim Programı kapsamında çeşitli eğitimler veriliyor ve güvenli dijital ortamlar oluşturmak amacıyla sosyal medya platformlarının temsilcileriyle iş birliği yapılıyor.

2025: Aile Yılı İlan Edildi

Bakan Göktaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bağımlılığın panzehiri teknolojiyle savaşmak değil; aileyle yeniden bağ kurmak, iletişim kurmaktır. Bu nedenle 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ettik.” Bu sözler, aslında her şeyi özetliyor. Teknolojiyle savaşmak yerine, aile bağlarını güçlendirerek, çocuklarımızı bu tehlikeden koruyabiliriz. Unutmayalım, en güçlü silahımız sevgidir.

Yeni yasal düzenlemelerle dijital dünyada çocuklara daha güvenli bir alan sunulması hedefleniyor. Bu, önemli bir adım. Ancak, asıl iş yine bizlere, ailelere düşüyor. Çocuklarımızla konuşmalı, onları dinlemeli ve onlara örnek olmalıyız. Aksi takdirde, dijital dünya onları yutacak ve geri dönüşü olmayan yollara sokacaktır.