Zakir Avşar’dan Muhalefete Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Yayınlama: 13.09.2025
A+
A-

Prof. Dr. Zakir Avşar, muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına karşı tutumunu eleştirerek, “darbe” söyleminin yersiz olduğunu savundu. Avşar, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli adımlar attığını vurguladı.

Zakir Avşar’dan Muhalefete Eleştiri: “Darbe Söylemi Yersiz ve Anlamsız”

Özet: Prof. Dr. Zakir Avşar, muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına karşı geliştirdiği “darbe” söylemini eleştirerek, bu tür iddiaların Türkiye’nin demokratik kazanımlarını görmezden gelmek olduğunu belirtti. Avşar, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak, yolsuzlukla mücadelenin demokrasinin temel taşı olduğunu ifade etti.

Ankara’dan gelen haberlere göre, Prof. Dr. Zakir Avşar, “Hafıza Tazeleme Rehberi” başlıklı yazısında, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Avşar, Türkiye’nin sadece seçim sandığına indirgenemeyecek, kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve sosyal devletin kurumsallaşmasıyla genişleyen bir demokratikleşme süreci yaşadığını vurguladı. Ancak, muhalefetin yolsuzluk operasyonlarına karşı sergilediği tutumun bu gerçeklikle örtüşmediğini savundu.

Muhalefetin Yaklaşımı Eleştirildi

Avşar, muhalefetin, özellikle kendi mensuplarının karıştığı yolsuzluk iddialarına karşı geliştirdiği yaklaşımların dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu yaklaşımların, hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duymak yerine, hukuku değersizleştirme ve yolsuzluğu meşrulaştırma çabası taşıdığını iddia etti. Özellikle CHP’li isimlerin karıştığı iddialara yönelik soruşturmaların ardından yapılan açıklamalar, Avşar’ın eleştirilerinin odağında yer aldı.

Özgür Özel’in “yargı kararlarını tanımayacakları” yönündeki açıklamalarını “zirve zırva” olarak nitelendiren Avşar, bu tür söylemlerin yargıya olan güveni zedelediğini ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğunu savundu. Soruşturmayı yürüten başsavcıyı hedef alan, iftira ve isnat içeren iddiaların da kabul edilemez olduğunu belirtti.

“Yolsuzluk Soruşturmaları Darbe Değildir”

Avşar, yolsuzlukla mücadele için yürütülen hukuksal süreçleri “darbe”, “cunta” veya “otoriterleşme” gibi kavramlarla ilişkilendirmenin, siyasi meşruiyeti ve devletin demokratik reflekslerini hedef almak anlamına geldiğini ifade etti. Türkiye’nin darbeci ve müdahaleci refleksleri geride bıraktığını, sandığın ve milletin iradesinin üstünlüğünü tesis ettiğini vurguladı. Bu bağlamda, yolsuzluk soruşturmalarının “yargısal darbe” veya “siyasi darbe” olarak nitelendirilmesinin kabul edilemez olduğunu, aksi takdirde yolsuzluk yapanların dokunulmazlığının ilan edilmiş olacağını savundu.

Avşar’ın bu çıkışı, Ankara’da siyaset kulislerinde yankı buldu. Hukukçular ve siyaset bilimciler de konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Birçok hukukçu, yolsuzluk soruşturmalarının hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini, ancak soruşturmaların siyasi manipülasyonlara alet edilmemesi gerektiğini vurguladı. Siyaset bilimciler ise, muhalefetin yolsuzluk iddialarına karşı daha yapıcı bir tutum sergilemesi gerektiğini, aksi takdirde halkın nezdinde inandırıcılığını kaybedebileceğini belirtti.

“Seçimle Geldik Dokunulmazlığı Anlamına Gelmez”

Muhalefetin sıklıkla dile getirdiği “seçimle geldik, bize dokunamazsınız” anlayışının demokratik sistemin doğasına aykırı olduğunu savunan Avşar, sandığın yöneticilere meşruiyet sağladığını, ancak bu meşruiyetin sınırsız bir dokunulmazlık anlamına gelmediğini vurguladı. Seçimle gelen yöneticilerin de hukukun, etik kuralların ve kamunun denetimine tabi olduğunu hatırlattı. Bir belediye başkanının, halkın oyuyla seçilmiş olsa da kamu kaynaklarını şahsi çıkarları için kullandığında, hukuk karşısında sorumlu ve hesap vermesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin son 20 yılda demokratik kültürde ciddi bir birikim oluşturduğunu belirten Avşar, AK Parti öncülüğünde yapılan reformların Türkiye’yi “otoriterleşme” değil, tam tersine “hesap verilebilirlik” zeminine taşıdığını savundu. Devletin, korkulan değil, sorgulanan bir yapı olması gerektiğini, bu dönüşümün demokratikleşmeye katkı sağladığını ifade etti.

Avşar’ın açıklamaları, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yürütülen soruşturmaların ardından, siyasi arenada yeni bir tartışma başlattı. Hükümet kanadından destek gelirken, muhalefet cephesinden eleştiriler yükseldi. Vatandaşlar ise, sosyal medya üzerinden konuya ilişkin farklı görüşler dile getirdi. Kimileri soruşturmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini savunurken, kimileri ise siyasi bir operasyon olarak değerlendirdi.

Yargının Bağımsızlığı Vurgusu

Sonuç olarak, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın açıklamaları, Türkiye’deki yolsuzlukla mücadele ve demokrasinin işleyişi konularında önemli bir tartışma zemini oluşturdu. Avşar, yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde hareket edebilmesinin, demokrasinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için elzem olduğunu vurgulayarak, muhalefetin “darbe” söyleminin yersiz ve anlamsız olduğunu yineledi. Avşar’a göre, Türkiye’de yargı bugün ilk kez bu kadar cesur, şeffaf ve bağımsız şekilde hareket edebilmektedir.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130