Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukları ve gençleri dijital bağımlılığın olumsuz etkilerinden korumak için harekete geçti. DUY İhbar Platformu aracılığıyla geçen yıl 2 bin 550 zararlı içeriğe müdahale edildi.
ANKARA – Gözümüzü açtığımız andan itibaren elimizden düşmeyen telefonlar, tabletler… Dijital dünya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Peki ya çocuklarımız? Onlar bu dünyaya doğuyor ve adeta içine çekiliyorlar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu durumun farkında ve tehlike çanları çalmaya başladı. Bakanlık, özellikle çocukları ve gençleri tehdit eden dijital bağımlılıkla mücadelede önemli adımlar atıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, geçtiğimiz günlerde Yeşilay’ın ev sahipliğinde Bakırköy’de düzenlenen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Göktaş, internet ve dijital içeriklerin çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, davranışsal bağımlılıkların toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Bakan Göktaş, “Bu etkiler sadece bireyi değil, aileyi ve toplumun geleceğini de tehdit ediyor,” diyerek konunun vahametini gözler önüne serdi.
Kongrede internet, oyun ve kumar gibi davranışsal bağımlılıklar masaya yatırıldı. Uzmanlar, bu tür bağımlılıkların genellikle fark edilmesinin zor olduğunu ve bireyin yaşam kalitesini sessizce olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle çocuklar ve gençlerin teknolojiyle iç içe bir yaşam sürmesi, onları bu tür bağımlılıklara karşı daha savunmasız hale getiriyor.
Bakan Göktaş, bir sosyal medya şirketinin hazırladığı rapordan çarpıcı örnekler verdi. Rapora göre, sosyal medya kullanımının analiz yeteneği, hafıza, empati ve ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri var. Uyku düzeni ve sosyal ilişkilerde de bozulmalara yol açtığı belirtiliyor. Bu durum, uzmanlara göre, çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişimini engelleyen önemli bir faktör.
Peki, bu olumsuz etkilerden korunmak için neler yapılabilir? Bakanlık, bu soruya cevap aramak için yoğun bir çalışma içerisinde. Bağımlılıkla mücadelede kararlı bir politika izlediklerini belirten Göktaş, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu aracılığıyla ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yürüttüklerini ve Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı doğrultusunda kapsamlı bir strateji uyguladıklarını aktardı.
Bakanlık, sosyal medya üzerindeki içeriklerin takibi konusunda da aktif bir rol oynuyor. Bu kapsamda vatandaşların şüpheli içerikleri bildirebileceği DUY İhbar Platformu kuruldu. Bu platform sayesinde, zararlı içeriklere hızlı bir şekilde müdahale edilebiliyor. Bakan Göktaş, “Sadece geçen yıl bu platform aracılığıyla 2.550 zararlı içeriğe müdahale ettik,” diyerek platformun başarısını vurguladı. Bu, vatandaşların da sürece dahil olarak, daha güvenli bir dijital ortam oluşturulmasına katkı sağladığı anlamına geliyor.
Dijital bağımlılığı öncelikli bir sorun olarak ele alan Bakanlık, bu doğrultuda Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayları düzenliyor. Bu çalıştaylarda elde edilen verilere göre, hem ebeveynlerin hem de çocukların dijital dünyanın risklerinin farkında olduğu ortaya çıktı. Ebeveynlerin bilinçlenmesi adına Aile Eğitim Programı kapsamında çeşitli eğitimler veriliyor. Ayrıca, güvenli dijital ortamlar oluşturmak amacıyla sosyal medya platformlarının temsilcileriyle iş birliği yapılıyor.
Bakanlık yetkilileri, bu iş birliğinin önemine dikkat çekerek, sosyal medya platformlarının da sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor. Amaç, sadece zararlı içerikleri engellemek değil, aynı zamanda çocukların ve gençlerin bilinçli ve sorumlu bir şekilde dijital dünyayı kullanmalarını sağlamak.
Bakan Göktaş, yeni yasal düzenlemelerle dijital dünyada çocuklara daha güvenli bir alan sunmayı hedeflediklerini kaydetti. Göktaş, “Bağımlılığın panzehiri teknolojiyle savaşmak değil; aileyle yeniden bağ kurmak, iletişim kurmaktır. Bu nedenle 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ettik,” diyerek konuşmasını tamamladı. Bu açıklama, Bakanlığın aile kurumuna verdiği önemi ve bağımlılıkla mücadelede ailenin rolünün ne kadar kritik olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Peki, bizler ebeveynler olarak neler yapabiliriz? Çocuklarımızla daha fazla vakit geçirmek, onlarla iletişim kurmak, onların ilgi alanlarını anlamak ve onlara rehberlik etmek… Belki de en önemlisi, onlara örnek olmak. Unutmayalım ki, çocuklarımız bizi izliyor ve bizden öğreniyor. Dijital dünyayı bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanarak, onlara iyi bir örnek olabiliriz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başlattığı bu mücadelede, hepimizin üzerine düşen görevler var. Gelecek nesillerin sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesi için, hep birlikte hareket etmeliyiz.