Zakir Avşar’dan Terörsüz Türkiye Çıkışı: Devlet Politikası ve Millet Arzusu Birleşti

Yayınlama: 10.09.2025
A+
A-

Akademisyen Zakir Avşar, terörle mücadelenin Türkiye için bir devlet politikası olduğunu ve milletin ortak arzusuyla birleştiğini vurguladı. Avşar, terörün sadece silahlı saldırı olmadığını, toplumsal ve ekonomik kalkınmayı da engellediğini belirtti.

Zakir Avşar’dan Terörsüz Türkiye Çıkışı: Devlet Politikası ve Millet Arzusu Birleşti

Özet: Prof. Dr. Zakir Avşar, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarının bir devlet politikası olduğunu ve milletin ortak arzusuyla desteklendiğini ifade etti. Avşar, terörün çok boyutlu bir tehdit olduğunu ve ortadan kaldırılmasının Türkiye için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Ankara – Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör sorunu, yeniden gündemin en önemli maddelerinden biri haline geldi. Akademisyen ve Haber7 yazarı Prof. Dr. Zakir Avşar, Sabah gazetesindeki köşesinde kaleme aldığı “Terörsüz Türkiye: Güvenlik, Kalkınma ve Bağımsızlık” başlıklı yazısıyla bu konuya dikkat çekti. Avşar, yazısında terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutuyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda da derin etkileri olduğunu vurguladı.

Terörle Mücadelenin Türkiye’ye Maliyeti

Avşar, yazısında terörle mücadelenin Türkiye’ye olan maliyetine dikkat çekerek, “Yarım asra yakın süredir devam eden terörle mücadele süreci, hem ekonomik hem toplumsal hem de siyasal alanlarda derin yaralar açmış, milletin evlatlarını şehit vermesine, kaynakların savunma harcamalarına yönlendirilmesine, toplumsal huzurun bozulmasına ve devletin enerjisinin iç güvenlik meselelerine yoğunlaşmasına neden olmuştur,” ifadelerini kullandı. Bu sözler, terörün sadece can kayıplarına yol açmakla kalmayıp, ülke kaynaklarını da tükettiğini açıkça ortaya koyuyor.

Peki, bu durum vatandaşın cebine nasıl yansıyor? Örneğin, terör olaylarının yoğun olduğu bölgelerde yaşayan esnaf, iş yapamaz hale geliyor. Turizm sekteye uğruyor, yatırımcılar bölgeye gelmekten çekiniyor. Bu da dolaylı olarak hepimizin hayatını etkiliyor. Hükümetin terörle mücadeleye ayırdığı bütçe, aslında eğitim, sağlık gibi alanlara harcanabilecek kaynaklardan oluşuyor.

“Terörsüz Türkiye” Girişimlerine Eleştiriler

Avşar, bazı çevrelerin “Terörsüz Türkiye” girişimlerini baltalamaya çalıştığını belirterek, “Ancak, bazı çevrelerin milletimizin değerlerini, hassasiyetlerini kaşıyarak, aziz milletimizin geleceği, bekası, kalkınması, gelişmesi için çok önemli sonuçlar doğuracak ‘Terörsüz Türkiye’ girişimlerini öncelikle baltalamak, akabinde değersizleştirmek gibi beyhude çabalara girdiği de görülmektedir,” dedi. Bu eleştiriler, terörle mücadele konusunda toplumsal bir mutabakatın sağlanmasının ne kadar zor olduğunu gösteriyor.

Burada akla şu soru geliyor: Neden bazı kesimler terörün bitmesini istemiyor olabilir? Belki de siyasi çıkarlar, ideolojik farklılıklar veya geçmişten gelen kırgınlıklar bu tür yaklaşımlara neden oluyor. Ancak, Avşar’ın da vurguladığı gibi, terörün bitmesi Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.

Terörsüz Türkiye Bir Devlet Politikasıdır

Prof. Dr. Avşar, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarının bir devlet politikası olduğunu ve başarıya ulaşacağına inandığını belirterek, “Şurası açıktır ki, Terörsüz Türkiye çalışmaları bir devlet politikasıdır, başarıya mutlaka ulaşacaktır, tüm engelleme çabaları boşa çıkacaktır. Ama bilinmelidir ki, devlet politikası olduğu kadar da millet arzusu olarak da kabul gördüğü için bu başarı mutlak gelecektir…” ifadelerini kullandı. Bu sözler, terörle mücadelenin sadece hükümetin değil, tüm milletin ortak sorumluluğu olduğunu vurguluyor.

Peki, devlet politikası olarak terörle mücadele ne anlama geliyor? Bu, sadece askeri operasyonlar yapmak değil, aynı zamanda terörün kaynaklarını kurutmak, toplumsal huzuru sağlamak, ekonomik kalkınmayı desteklemek ve terör örgütlerine katılımı engellemek anlamına geliyor. Kısacası, çok yönlü bir strateji gerekiyor.

Terörün Çok Boyutlu Tehdidi

Avşar, terörün sadece silahlı saldırılardan ibaret olmadığını, toplumun psikolojisini zedeleyen, kardeşlik hukukunu aşındıran, şehirlerin huzurunu bozan, ekonomik kalkınmayı engelleyen ve devletin küresel ölçekteki etkinliğini sınırlandıran çok boyutlu bir tehdit olduğunu vurguladı. Bu tespit, terörün sadece güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik bir sorun olduğunu da ortaya koyuyor.

Örneğin, terör olaylarının yaşandığı bölgelerde yaşayan çocuklar, sürekli bir korku ve travma içinde büyüyor. Bu durum, onların eğitimini, sosyal gelişimini ve geleceğini olumsuz etkiliyor. Terör, aynı zamanda toplumda güvensizlik ve ayrışma yaratıyor. İnsanlar birbirine şüpheyle bakmaya başlıyor, toplumsal dayanışma zayıflıyor.

Hedef: Uzun Vadeli İstikrar ve Bağımsızlık

Avşar, “Terörsüz Türkiye” ile varılmak istenen hedefin, devletin güvenlik odaklı mücadele reflekslerinin ötesinde, uzun vadeli istikrar, toplumsal huzur ve ekonomik bağımsızlık amacı taşıyan bütüncül bir stratejik vizyonun tahakkuku olduğunu belirtti. Bu vizyon, Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıyor.

Uzun vadeli istikrar, Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesi, sosyal olarak gelişmesi ve küresel arenada daha güçlü bir konuma gelmesi için olmazsa olmaz. Toplumsal huzur, farklı görüşlere sahip insanların bir arada yaşamasını, birbirine saygı duymasını ve ortak değerler etrafında kenetlenmesini sağlıyor. Ekonomik bağımsızlık ise, Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, dış etkilere karşı daha dirençli olması ve kendi çıkarlarını koruyabilmesi anlamına geliyor.

Milletin En Büyük Arzusu

Avşar’ın yazısının en dikkat çekici noktalarından biri, “Terörsüz Türkiye”nin milletin en büyük arzusu olduğunu vurgulaması. “Terörün ortadan kaldırılması ve ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonunun gerçekleştirilmesi, milletin bütününün en büyük arzusu, isteği olmuş, keza milletin varoluşunun, değerlerinin korunması ve yaşatılması bakımından da bir zaruret haline gelmiştir,” diyen Avşar, terörle mücadelenin sadece siyasi bir mesele olmadığını, aynı zamanda milli bir dava olduğunu da ifade ediyor.

Sonuç olarak, Prof. Dr. Zakir Avşar’ın yazısı, terörle mücadelenin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Terörün sadece güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve psikolojik bir sorun olduğunu da gözler önüne seriyor. “Terörsüz Türkiye”nin bir devlet politikası olduğu kadar, milletin ortak arzusu olduğunu da vurguluyor. Umuyoruz ki, bu arzu en kısa sürede gerçekleşir ve Türkiye, terör belasından kurtularak daha müreffeh, daha huzurlu ve daha güçlü bir ülke haline gelir.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130