Gazze’de yetersiz beslenme kaynaklı ölümler artıyor. Ağustos ayında 185 kişi hayatını kaybederken, bölgedeki insani durum giderek kötüleşiyor.

Gazze’de Açlık Alarmı: Ağustos Ayında 185 Can Kaybı

Ankara, 6 Eylül 2025 – Gazze Şeridi’nden gelen haberler içimizi karartmaya devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, kıtlığın pençesindeki Gazze’de durum giderek vahimleşiyor. Sadece Ağustos ayında 185 kişi yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Bu rakam, aylardır süren krizin en acı bilançosu olarak kayıtlara geçti.

Kıtlık ve Yetersiz Beslenme Gazze’de Kol Geziyor

Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) geçtiğimiz ay yayınladığı rapor, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Rapora göre, kıtlık ilanından bu yana 70 kişi, bunların 12’si çocuk, açlık ve yetersiz beslenme yüzünden yaşamını yitirdi. Gazze’de 5 yaşın altındaki yaklaşık 43 bin çocuk ve 55 binden fazla hamile ile emziren anne, yetersiz beslenme tehlikesiyle karşı karşıya.

Peki, bu rakamlar ne anlama geliyor? Gazze’de her gün onlarca insan, aslında önlenebilir bir sebep yüzünden ölüyor. Çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar… Hepsi, temel gıda ve sağlık hizmetlerine erişim sağlayamadıkları için hayata veda ediyor. Bu durum, sadece bir istatistik değil, aynı zamanda bir insanlık dramı.

Hamile Kadınlar Anemiyle Mücadele Ediyor

Durumun vahametini artıran bir diğer faktör ise hamile kadınlar arasındaki anemi oranının yüksekliği. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, hamile kadınların %67’si anemi hastası. Bu durum, hem annelerin sağlığını tehdit ediyor, hem de doğacak bebeklerin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesini engelliyor.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, mevcut göstergelerin son derece riskli olduğunu ve acil müdahalenin yetersiz kaldığını vurguluyor. Gıda ve tıbbi malzeme eksikliği, bölgedeki en büyük sorunların başında geliyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana açlıktan ölenlerin sayısı 361’e ulaşırken, bu kişilerin 130’unu çocuklar oluşturuyor.

Gazze’deki Kıtlık “Felaket Seviyesi”nde

IPC’nin son raporunda, 15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın, “felaket seviyesi” olarak bilinen 5. seviyede olduğu doğrulandı. Bu, bölgedeki durumun kontrolden çıktığı ve acil önlemler alınması gerektiği anlamına geliyor.

“22 ay süren acımasız çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya.” – IPC Raporu

Bu ifadeler, aslında her şeyi özetliyor. Gazze’de insanlar sadece çatışmaların değil, aynı zamanda açlığın ve sefaletin de pençesinde kıvranıyor. Yarım milyondan fazla insan, hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Gazze Şeridi, İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişlerini engelleyen ablukası nedeniyle tam anlamıyla bir insani felaket yaşıyor. Başta çocuklar olmak üzere, açlık ve yetersiz malzeme temini nedeniyle ölümler giderek artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlık ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

Sivil altyapının %88’inin tahrip edildiği Gazze’de, İsrail ordusunun sürgün emirleriyle yerinden ettiği yaklaşık 2 milyon kişi, derme çatma çadırlarda veya kalabalık barınaklarda hijyen ve sağlık malzemesi eksikliğiyle yaşam mücadelesi veriyor. Günlük saldırılar, bu insanların barındığı çadır ve sivil noktaları hedef alıyor.

Peki, bu durumda ne yapmalı? Uluslararası toplumun, Gazze’deki insani krize sessiz kalmaması gerekiyor. Acil olarak insani yardım koridorları açılmalı, bölgeye gıda, ilaç ve tıbbi malzeme sevkiyatı sağlanmalı. Ayrıca, İsrail’in uyguladığı ablukaya son vermesi için diplomatik baskı yapılmalı. Aksi takdirde, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramı daha da derinleşecek ve daha fazla masum insan hayatını kaybedecek.

Unutmayalım ki, Gazze’de yaşananlar sadece bir coğrafyanın sorunu değil, tüm insanlığın sorumluluğudur. Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir.