Boğaziçi Üniversitesi’nde eski kız arkadaşını öldüren Ayberk Kurtuluş’un, kampüse “düğüne geldim” diyerek girdiği ve güvenlik kontrolünden geçmediği ortaya çıktı. 15 yaşındaki Hilal Özdemir’in ölümüyle sonuçlanan olay, kampüs güvenliği konusunu yeniden gündeme getirdi.
İstanbul’da dün yürekleri dağlayan bir olay yaşandı. Henüz 15 yaşında olan Hilal Özdemir, eski erkek arkadaşı Ayberk Kurtuluş’un silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Olay yeri, Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsüydü. Cinayetin ardından intihar eden Kurtuluş’un kampüse nasıl girdiği ise şimdi soruşturmanın odağında.
Edinilen bilgilere göre Ayberk Kurtuluş, aracıyla kampüse giriş yaparken güvenlik görevlilerine “düğüne geldim” dedi. Bu basit yalan, maalesef güvenlik önlemlerini aşmasına ve içeri rahatça girmesine yetti. Olayın vahameti, bu durumun ortaya çıkmasıyla daha da arttı. İnsanlar haklı olarak soruyor: Bir üniversite kampüsünde, bu kadar kolay yalanla içeri girilebilmesi ne kadar güvenli?
Kampüs içerisinde Hilal Özdemir’le “son kez konuşmak” istediği belirtilen Kurtuluş, genç kızı silahla vurarak öldürdü. Ardından aynı silahla intihar etti. Olay, sadece iki gencin değil, iki ailenin de hayatını kararttı.
Soruşturma derinleştikçe yeni detaylar ortaya çıkıyor. Ayberk Kurtuluş’un aynı araçla kampüse iki kez giriş yaptığı tespit edildi. İlk girişte neler yaşandığı, neden şüphe çekmediği gibi sorular henüz yanıt bekliyor. Bu durum, güvenlik protokollerinin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Boğaziçi Üniversitesi yetkilileri konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak olayın ardından kampüs içerisinde güvenlik önlemlerinin arttırıldığı gözlemlendi. Öğrenciler ve öğretim üyeleri, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için daha kapsamlı ve etkili güvenlik önlemleri alınmasını talep ediyor.
Sosyal medyada da olayla ilgili büyük bir tepki var. Vatandaşlar, “Bu nasıl güvenlik?”, “Bir üniversite kampüsünde silahla nasıl rahatça dolaşılabilir?” gibi sorularla yetkililere sesleniyor. Birçok kişi, bu tür olayların önlenmesi için daha sıkı denetimlerin ve caydırıcı cezaların olması gerektiğini vurguluyor.
Olayın ardından Hilal Özdemir’in ailesi ve yakınları büyük bir üzüntü içerisinde. Genç kızın cenazesi, bugün memleketinde toprağa verilecek. Ailenin avukatı, olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Psikologlar, bu tür olayların arkasında yatan nedenlere dikkat çekiyor. Şiddet eğilimi olan bireylerin erken tespit edilmesi ve gerekli psikolojik desteğin sağlanması gerektiğini vurguluyorlar. Ayrıca, gençlerin sağlıklı ilişkiler kurmaları ve sorunlarını şiddete başvurmadan çözmeleri için eğitimlerin önemine işaret ediyorlar.
Bu acı olay, sadece bir cinayet vakası değil, aynı zamanda toplum olarak üzerinde düşünmemiz gereken birçok sorunu da beraberinde getirdi. Kampüs güvenliğinden, şiddet eğilimine kadar birçok konuda daha bilinçli ve duyarlı olmamız gerekiyor. Umuyoruz ki bu olay, benzer acıların yaşanmaması için bir dönüm noktası olur.