YÖK Başkanı Erol Özvar, bazı sosyal medya platformlarında dolaşan, yabancı öğrencilerin sınavsız üniversitelere yerleştirildiği iddialarını kesin bir dille yalanladı. Özvar, uluslararası öğrencilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ayrılan kontenjanları kullanmadığını ve yerleştirmelerin belirli sınavlar aracılığıyla yapıldığını vurguladı.
Ankara’dan yükselen tartışmalar, sosyal medyanın hızla yaydığı iddialarla bir anda ülke gündemine oturdu. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, son günlerde bazı sosyal medya mecralarında dolaşan, “Afrika, Orta Doğu ve Afganistan’dan gelen 400 bin öğrencinin ÖSYM aracılığıyla sınavsız bir şekilde Türk üniversitelerine yerleştirildiği” yönündeki asılsız haberlere son noktayı koydu.
Özvar, yaptığı yazılı açıklamada bu iddiaların tamamen asılsız ve dezenformasyon içerikli olduğunu vurguladı. Vatandaşların kafasını karıştıran bu türden yanlış bilgilere karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Özvar, YÖK’ün şeffaf bir şekilde bilgi paylaşımında bulunduğunu ve kamuoyunun bu resmi açıklamalara itibar etmesi gerektiğini söyledi.
Peki, bu iddialar nereden çıktı? Sosyal medyada hızla yayılan bu türden asılsız haberlerin kaynağı henüz net olarak bilinmiyor. Ancak, YÖK yetkilileri bu türden provokatif paylaşımların amacının Türkiye’nin eğitim sistemine ve uluslararası ilişkilerine zarar vermek olduğunu düşünüyor.
Peki, uluslararası öğrenciler Türk üniversitelerine nasıl kabul ediliyor? Özvar bu konuya da açıklık getirdi. Uluslararası öğrencilerin Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile değil, Türkiye Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı (TR-YÖS) ve üniversitelerce kabul edilen, uluslararası geçerliliğe sahip sınav sonuçları ile Türk üniversitelerine yerleştirildiğini belirtti. Yani, yabancı uyruklu öğrenciler de Türk üniversitelerine girmek için belirli bir sınavdan geçmek zorunda.
Özvar, bu öğrencilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ayrılan YKS kontenjanlarını kesinlikle kullanmadığının altını çizdi. “YKS yalnızca T.C. vatandaşları için geçerlidir” diyerek konuyu netleştirdi. Bu açıklama, özellikle son dönemde artan “Yabancılar bizim hakkımızı yiyor” şeklindeki endişeleri gidermeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
YÖK Başkanı, üniversitelerde uluslararası öğrencilere ayrılan kontenjanların her program için ayrı ayrı belirlendiğini ve toplam öğrenci sayısına oranla bu kontenjanların yaklaşık yüzde 5 seviyesinde olduğunu aktardı. Yani, üniversitelerin büyük bir çoğunluğu Türk öğrencilere ayrılmış durumda. Bu da, yabancı öğrencilerin Türk öğrencilerinin yerini aldığı yönündeki iddiaların ne kadar gerçek dışı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Özvar’ın açıklamasına göre, kontenjanlar üniversitelerin teklifi ve Yükseköğretim Kurulu’nun onayı ile belirleniyor. Uluslararası öğrencilerin kabulü üniversitelerce onaylanan uluslararası sınavlar ile TR-YÖS puanları doğrultusunda gerçekleştiriliyor. Bu süreç, tamamen şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde yürütülüyor.
Peki, Türkiye’de öğrenim gören bu uluslararası öğrencilerin ülkemize ne gibi katkıları oluyor? Özvar, bu öğrencilerin ülkeler arası dostluk köprüleri kurmalarıyla büyük önem taşıdığını vurguladı. Bugün 194’ü bulan ülkede Türk üniversitelerinden uluslararası mezunların bulunduğunu ve bu kişilerin ülkemizde edindikleri bilgi ve becerilerini, kendi ülkeleriyle ilişkilerimize olumlu katkı sağlayacak şekilde geleceğe taşıdıklarını belirtti.
Bu öğrenciler, sadece eğitim almakla kalmıyor, aynı zamanda farklı kültürleri tanımamıza, farklı bakış açıları kazanmamıza ve uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmemize yardımcı oluyorlar. Onlar, Türkiye’nin gönüllü elçileri olarak ülkemizi kendi coğrafyalarında temsil ediyorlar.
YÖK Başkanı Özvar, açıklamasının sonunda kamuoyuna önemli bir çağrıda bulundu: “Kamuoyunun, resmi kurumların şeffaf biçimde paylaştığı bilgilere itibar etmesi, ülkemizin eğitim sistemine ve uluslararası ilişkilerimize zarar vermeye dönük asılsız iddialara itibar edilmemesi önemle rica olunur.”
Özvar’ın bu açıklaması, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere karşı önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Vatandaşların, özellikle bu türden hassas konularda, resmi kaynaklardan teyit edilmemiş bilgilere itibar etmemesi gerekiyor. Aksi takdirde, dezenformasyonun yayılmasına ve toplumda gereksiz gerginliklerin oluşmasına neden olunabilir.
Sonuç olarak, YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamaları, uluslararası öğrenci alımı konusunda kamuoyunda oluşan yanlış algıları düzeltmeye yönelik önemli bir adım oldu. Bu türden açıklamaların, şeffaflığın artırılması ve yanlış bilgilendirmelerin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıdığı unutulmamalı.