Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, katıldığı bir televizyon programında İsrail-İran gerilimi başta olmak üzere önemli açıklamalarda bulundu. Ağıralioğlu, dünyanın 3. Dünya Savaşı’na doğru sürüklendiğini ve Türkiye’nin hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Ağıralioğlu’ndan Savaş Uyarısı: “Dünya 3. Dünya Savaşı’na Doğru Gidiyor”

ANKARA (BHA) – Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, TİVİ 6 ekranlarında yayınlanan Türkiye Saati programında ülke gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İsrail-İran hattındaki tırmanan gerilim, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tahliyesi, yeni anayasa çalışmaları ve terörle mücadele gibi kritik başlıklara değinen Ağıralioğlu, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi sıkışıklığa dikkat çekerek Anahtar Parti’nin bu ortamda doğduğunu ifade etti.

“Dünya, 3. Dünya Savaşı Gibi Bir Tabloya Doğru İlerliyor”

İsrail’in son dönemde gerçekleştirdiği yüksek teknolojili operasyonlara dikkat çeken Ağıralioğlu, “Dünya, 1500 kilometre öteden, 30 katlı bir binanın 11. katına, duvardan girerek içeridekini etkisiz hale getirebilenlerin mesajıyla sıkışıyor. Bu durum, maalesef 3. Dünya Savaşı gibi bir tabloyu andırıyor,” dedi. Ağıralioğlu, bu kritik süreçte Türkiye’nin her zamankinden daha güçlü ve hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi.

Ağıralioğlu, İsrail’in ABD’nin desteğiyle bölgede planlı bir yayılmacılık politikası izlediğini belirterek, uluslararası kurumların bu duruma karşı yetersiz kaldığını savundu. “Birleşmiş Milletler de, insan hakları mahkemeleri de bu durumu durduramıyor. Peki bu yayılmacılık kimin himayesiyle yapılıyor? Amerika’nın. Gazze’ye otel yapacağım diyen adam Amerikan başkanı!” ifadeleriyle duruma tepki gösterdi.

Özdağ’ın Tahliyesi: “Öcalan’a Meclis, Özdağ’a Silivri Olmaz”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın cezaevinden tahliye edilmesini de değerlendiren Ağıralioğlu, bu konudaki görüşlerini sert bir dille ifade etti. “Bir parti genel başkanının her söylediğini onaylamak zorunda değilsiniz. Ancak onları terörist gibi zindanlara gönderemezsiniz. Abdullah Öcalan’a umut hakkı diye Meclis’e davetiye çıkarılırken, Ümit Özdağ’a Silivri gösterilemez. Bu, toplumun adalet duygusunu derinden yaralar,” şeklinde konuştu.

Mevcut siyasi yapıyı da eleştiren Ağıralioğlu, “Toplum, ‘Her türlü yetkiyi verdik ama sorunlar çözülemedi’ diyor. Muhalefete de ‘Bu kadar soruna rağmen iktidar olamadınız’ şeklinde bir tepki var. İşte biz, Anahtar Parti olarak bu iki kesimin arasındaki boşluğu doldurmak için yola çıktık,” dedi.

Yeni Anayasa Tartışmaları: “Kırmızı Çizgilerimiz Net Kalmalı”

Yeni anayasa sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu, toplumsal mutabakatın önemine vurgu yaptı. “Biz, ay yıldızlı bayrak altında tek bir milletiz. Üniter yapımızı zedeleyecek, eğitim dilimizi sulandıracak adımlardan kaçınmalıyız. Kırmızı çizgilerimiz net bir şekilde korunmalıdır. Süpürülmüş, zayıflatılmış bir terör örgütü yeniden muhatap alınamaz. Yeraltına inmiş, nefes alamayan bir örgüte siyasi alan açmak, telafisi mümkün olmayan hatalara yol açar,” uyarısında bulundu.

“23 Yılda Daha Fazlası Yapılabilirdi”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarının ilk yıllarındaki vaatlerini hatırlatan Ağıralioğlu, Anahtar Parti’nin kuruluş gerekçesini şu sözlerle açıkladı: “Ben, Sayın Cumhurbaşkanının 2002’deki vaat listesini esas alarak parti kurdum. Eğer aynı vaatler yıllar sonra tekrar ediliyorsa, ortada ciddi bir yönetim zaafı var demektir.” Ağıralioğlu, Türkiye’nin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu ve 23 yılda daha büyük başarılar elde edilebileceğini savundu.

Ağıralioğlu’nun bu açıklamaları, siyasi arenada yankı uyandırırken, önümüzdeki günlerde konuyla ilgili farklı tepkilerin gelmesi bekleniyor. Siyasi analistler, Ağıralioğlu’nun özellikle dış politika ve terörle mücadele konularındaki sert eleştirilerinin, Anahtar Parti’nin gelecekteki stratejileri açısından önemli ipuçları taşıdığını belirtiyor.