Avustralyalı bilim insanları, göz hareketlerinin kelimesiz iletişimdeki gücünü ortaya koydu. Araştırmaya göre, bakışlar yardım isteme sinyali olarak kullanılabiliyor ve bu durum özellikle zorlu koşullarda hayat kurtarıcı olabilir.
Geleceğin iletişim dili belki de sandığımızdan çok daha yakınımızda: Gözlerimiz. Avustralya’daki Flinders Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, uzun süredir göz hareketlerinin iletişimdeki rolünü inceliyor. Son araştırmaları ise oldukça çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Meğerse, doğru bakışlarla kelimeler olmadan da yardım isteyebiliyormuşuz.
Araştırmacılar, bir nesneye baktıktan sonra karşıdaki kişiyle göz teması kurup, ardından tekrar aynı nesneye yönelmenin, en güçlü “yardım isteme” sinyali olduğunu belirledi. Yani, diyelim ki tamir etmeye çalıştığınız bir bisikletin parçası elinizden kaydı ve yere düştü. Yanınızdaki arkadaşınıza önce düşen parçayı gösterip, sonra göz teması kurarak tekrar parçaya baktığınızda, aslında sözsüz bir şekilde “Yardım eder misin?” demiş oluyorsunuz.
Bu durum, özellikle sesin duyulmadığı veya iletişimin zor olduğu ortamlarda büyük önem taşıyor. Düşünsenize, kalabalık bir konserdesiniz ve arkadaşınızın bir şeye ihtiyacı var. Bağırmak yerine, sadece doğru bakışlarla derdinizi anlatabilirsiniz.
Çalışmanın başyazarı Dr. Nathan Caruana, bu konuda önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Birinin size kaç kez baktığı değil, bu bakışların bağlamı ve zamanlaması, onların iletişim kurma niyetinde olup olmadığını belirliyor.” Yani, sürekli birine bakmak değil, doğru zamanda, doğru şekilde bakmak önemli.
Dr. Caruana’nın bu sözleri, aslında hayatımızın birçok alanında geçerli. Örneğin, trafikte bir sürücü bir anda size baktığında, sadece merakından değil, aynı zamanda bir şey sormak veya yardım istemek için de bakıyor olabilir. Önemli olan, o bakışın ardındaki niyeti doğru anlamak.
Araştırmacılar, bu teoriyi test etmek için 137 katılımcıyla bir deney yapmış. Katılımcılara sanal bir partnerle birlikte blok yerleştirme görevleri verilmiş. Amaç, katılımcıların sadece bakılıp bakılmadığını mı yoksa yardım istenip istenmediğini mi anlamalarını sağlamakmış. Sonuçlar gösterdi ki, göz teması ile nesne arasında gidip gelen bakış senaryolarında en doğru sonuçlar elde edilmiş.
Bu deney, göz temasıyla iletişimin ne kadar etkili olabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Belki de gelecekte, sanal gerçeklik ortamlarında bile, sadece bakışlarımızla iletişim kurabileceğiz.
Uzmanlar, bu göz temelli iletişim tekniğinin özellikle spor müsabakalarında, askeri operasyonlarda ve gürültülü çalışma ortamlarında büyük bir avantaj sağlayabileceğini belirtiyor. Düşünsenize, bir futbol maçında oyuncular sadece bakışlarıyla taktik değiştirebilir veya bir askeri operasyonda komutanlar sessizce emirler verebilir.
Ancak bu yöntemin faydaları sadece bunlarla sınırlı değil. İşitme engelli bireyler, otizmli kişiler ya da sözlü iletişimin sınırlı olduğu ortamlarda da bu teknik destekleyici bir araç olabilir. Örneğin, bir otizmli birey, duygularını ifade etmekte zorlanıyorsa, doğru bakışlarla iletişim kurabilir.
Bu araştırma, iletişimin sadece kelimelerden ibaret olmadığını bir kez daha gösteriyor. Beden dilimiz, mimiklerimiz ve özellikle de bakışlarımız, iletişimde çok önemli bir rol oynuyor. Belki de bundan sonra, etrafımızdaki insanlara biraz daha dikkatli bakmalı ve bakışlarının ardındaki anlamı çözmeye çalışmalıyız.
Unutmayalım ki, bazen bir bakış, bin kelimeye bedel olabilir.
Kaynak: Bha