TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın kamu toplu iş sözleşmeleri açıklamasına destek vermek için Ankara’ya gelen madenciler, hükümete seslenerek verilen sözlerin tutulmasını istedi. Atalay, “Devletin ‘caydım’ deme şansı yok” diyerek kararlılığını vurguladı.

GMİS’li Madencilerden Ankara’da TÜRK-İŞ’e Destek: “Devlet Sözünden Cayamaz!”

Ankara’da sıcak bir Temmuz günü… TÜRK-İŞ Genel Merkezi önü, Zonguldak’tan gelen madencilerin kararlılığıyla ısındı. Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) üyesi 250 madenci, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü görüşmeleri öncesinde TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’a destek vermek için Ankara’ya akın etti. İşçilerin baret sesleri ve sloganları, başkentin sessizliğini bozdu.

Maden İşçileri Ankara’da Sesini Yükseltti

TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde toplanan madenciler, sadece destek vermekle kalmadı, aynı zamanda taleplerini de dile getirdi. “TÜRK-İŞ nerede biz oradayız”, “İşte sendika işte başkan”, “Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Madenci burada hükümet nerede”, “Şimşek elini cebimizden çek”, “İş emek yoksa barış da yok” sloganları yankılandı. Madenciler, baretlerini yere vurarak tepkilerini gösterirken, kararlılıkları gözlerden kaçmadı.

GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Yener Arslanbuğa, Genel Mali Sekreter Yalçın Yiğit, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir de işçilere eşlik etti. Yeşil, işçilerle birlikte TÜRK-İŞ Genel Merkezi’ne yürürken, “Bu sadece bir başlangıç. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Atalay’dan Hükümete Net Mesaj: “Verilen Söz Devlet Sözüdür”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, madencilerin coşkulu karşılamasıyla moral buldu. Basın açıklamasında konuşan Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 18 Temmuz’da kamuoyuna açıkladığı tekliften bir adım dahi geri atmayacağını vurguladı. Atalay, “Verilen söz devlet sözüdür. Bu sözün arkasında durulmalıdır” dedi.

Atalay, konuşmasında şunları kaydetti: “Hak-İş’in 350 bine yakın, bizim 250 bine yakın arkadaşımız var. Ben işçi-sendika ayırmadım. Problem çekenlerin problemlerini aktarmaya gayret ediyoruz. Televizyonlara çıktılar, dediler ki süre bu, emekli, işçi, asgari ücretli bu. İşçileri, asgari ücretliyle, emekliyle tokuşturursan bu ülkede huzuru iş barışını bulamazsın. Ben bugüne kadar sendikaların hiçbirisi çok alıyor demedim. Dediler ki memur çok alıyor işçi az alıyor. Alım gücümüz düştü. Onlar bize, ’35-40 bin lira’ diyorlar. Yazıklar olsun. Kira 25 bin lira, limon 25 lira, su 80 lira, lahmacun 350 lira. Utanmadan bunu niye diyorsunuz. Diyorlar ki biz ne dersek o olacak; öyle yağma yok.”

“İşçi Hareketinin Buzkıran Gemisiyim”

Konuşmasında sendikal mücadeleye de değinen Atalay, “Ben bu ülkede işçi hareketinin buzkıran gemisiyim. Yetki işçide, ne kadar alırsanız uymak zorundayız” ifadelerini kullandı. Bazı sendikaların sessiz kalmasına da gönderme yapan Atalay, “İşçisi var 200, 250 bin ama adam ağzını açmıyor. Kim konuşuyor?” diye sordu.

Elindeki Çalışma Bakanlığı’nın resmi yazısını gösteren Atalay, “Bu evrak burada. Devletin verdiği sözden ‘Caydım’ deme şansı yok. Bu evrakı verdikleri zaman onlara ‘İstediğiniz kararı alın’ uygulayın ama üyemize sorarak alın dedim, imzasız verdim. Gene aynı noktadayım” dedi.

Maliye Bakanı Eleştirisi: “Patronlar Razı, İşçi Değil”

Atalay, konuşmasının bir bölümünde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de eleştirdi. “İsviçre açıklama yapıyor. Dolar milyarderinin sayısına göre Türkiye’deki dolar milyonerlerinde ikinci sırada. Bu maliye bakanından kim razı? Patronlar razı, işçi, emekli, ben razı değilim” dedi. Atalay, maliyenin işçinin halinden anlamadığını, TÜİK rakamlarına da güvenmediklerini belirtti.

Atalay, sözlerini “Ben sokaktan geldim bu saatten sonra ben patron olmayacağım. Gram kıpırdamam haberiniz olsun” diyerek tamamladı. Konuşmasının ardından Atalay, işçilerle basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, işçilere süreçle ilgili bilgilendirme yaptı.

Zonguldak’tan Ankara’ya Uzanan Mücadele

Ankara’daki bu buluşma, Zonguldak’tan başkente uzanan bir mücadele hattının son halkası oldu. Madencilerin kararlılığı ve TÜRK-İŞ’in desteğiyle, kamu toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde işçilerin haklarının korunması hedefleniyor. Verilen sözlerin tutulması ve adil bir anlaşmaya varılması için tüm gözler Ankara’ya çevrildi.