Fatih’in Hocasına Vefa Çağrısı: Molla Gürânî’nin Mezarı Sahipsiz mi?
Araştırmacı Rafet Ulutürk, İstanbul’un Fethi’nin yıldönümünde Fatih Sultan Mehmet’in hocası Molla Gürânî’nin unutulmuş mezarına dikkat çekerek, bu önemli şahsiyete vefa gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Ulutürk, mezarın halka açılması ve bulunduğu otobüs durağının adının değiştirilmesi önerisinde bulundu.
Fatih’in Hocasına Vefa Çağrısı: Molla Gürânî’nin Mezarı Sahipsiz mi?
İstanbul’un kalbinde, Fatih ilçesinde, sessiz sedasız bir mezar… Sıradan bir mezar değil bu. Fatih Sultan Mehmet Han’ın hocası, büyük alim Molla Gürânî Hazretleri’nin kabri. Ama ne yazık ki, bugünlerde unutulmuş, ziyaretçisiz bir halde.
Türk araştırmacı, yazar ve gazeteci Rafet Ulutürk, İstanbul’un Fethi’nin yıldönümünde bu duruma dikkat çekerek önemli bir çağrıda bulundu. “Bugün, İstanbul’un Fethi’nin yıldönümüdür” başlıklı yazısında, Ulutürk, çağ kapatıp çağ açan bu büyük zaferin sadece bir şehrin alınışı değil, bir medeniyetin dirilişi olduğunu vurguladı. Fatih Sultan Mehmet Han’ı, ordusunu ve dualarıyla destek veren büyük alimleri, özellikle Molla Gürânî’yi rahmetle ve minnetle andı.
Bir Medeniyet İzine Vefa Bekleniyor
Ulutürk, yazısında İstanbul’un Fethi’nin aklın, adaletin, ilmin ve imanın zaferi olduğunu belirterek, bu büyük mirasa layık olmak için çalışmaya devam edilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak, bu mirasa sahip çıkmanın sadece kitaplarda kalmaması gerektiğini, somut adımlarla da gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
İşte tam bu noktada, Molla Gürânî’nin Fatih’teki mezarının durumuna dikkat çekti. Mezarın etrafının dört duvarla çevrili olduğunu, adeta kale gibi koruma altına alındığını ancak içinde ne bir ziyaret yolu, ne de bir tabela bulunduğunu anlattı. Dua etmek isteyenlerin dahi içeri girmesinin mümkün olmadığını, bu durumun iyi niyetle yapılmış olsa da, aslında mezarı halktan kopardığını belirtti.
Peki, Çözüm Ne?
Rafet Ulutürk, çözüm önerilerini de sundu. Öncelikle, mezarı çevreleyen duvarlara bir kapı ve merdiven eklenmesini, böylece ziyaretçilerin kolayca ulaşabilmesini önerdi. Hatta, Molla Gürânî’nin tarihi kişiliğine yaraşır mütevazı ama saygı dolu bir türbe yapılmasının da önemli olduğunu vurguladı. Bu türbenin sadece Molla Gürânî için değil, bir milletin vefa sınavı için de önemli bir adım olacağını dile getirdi.
Eskiden mezarlıkların şehirlerin kalbinde olduğunu, insanların yürürken mezar taşlarını görüp ibret aldığını hatırlatan Ulutürk, günümüzde ise mezarlıkların dağlara sürüldüğünü, sanki görülmesin diye saklandığını söyledi. Oysa, bir mezara bakmanın insana ölümü, ahireti, geçmişi ve sorumluluğu hatırlattığını vurguladı. Şehirlerimizden ibreti, sessizliği ve hafızayı çıkardığımızı ifade etti.
Somut Bir Öneri: Durak İsmi Değişmeli
Ulutürk’ün somut önerilerinden biri de mezarın yanında bulunan otobüs durağının adının değiştirilmesi. Şu anda “Gündikzade” olan durağın isminin neden “Molla Gürânî Durağı” olmaması gerektiğini sordu. Bu sayede hem gençlerin ilgisini çekileceğini, hem de her geçen yolcuya bir isim hatırlatması olacağını, hem de bunun tarihe bir vefa nişanesi olarak geçeceğini belirtti.
Tarihe, geçmişe, atalara sahip çıkmanın sadece kitaplarda değil, taşta, durakta, sokakta, kalpte yaşayacağını ifade eden Ulutürk, bu sahip çıkışın İstanbul’un tam ortasında görünmezse, başka nerede görünebileceğini sorguladı. Bu çağrısıyla, aslında hepimizin düşünmesi gereken önemli bir konuya parmak bastı.
İstanbul’un Hafızasına Sahip Çıkmak
Bu çağrı, sadece bir mezarın düzenlenmesiyle ilgili değil. Aslında, geçmişimize, değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmakla ilgili. İstanbul’un hafızasını korumak, gelecek nesillere aktarmakla ilgili. Molla Gürânî gibi önemli şahsiyetlerin unutulmaması, onların ilmi ve irfanıyla beslenmemizle ilgili.
Umarız, bu çağrı yankı bulur ve yetkililer bu konuda harekete geçer. Molla Gürânî’nin mezarı hak ettiği saygıyı görür ve İstanbul’un tarihi dokusuna yakışır bir şekilde düzenlenir. Böylece, hem bir alime vefa gösterilmiş olur, hem de gelecek nesillere önemli bir mesaj verilmiş olur: Geçmişini unutan, geleceğini inşa edemez.
Unutmayalım ki, bir milletin büyüklüğü sadece bugünüyle değil, geçmişine duyduğu saygıyla da ölçülür.
0532 659 8130
