Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Yalova’da yaptığı açıklamada, iktidarın sorun çözemediğini, muhalefetin ise alternatif olamadığını belirterek, artan kararsız seçmen sayısına dikkat çekti. Ağıralioğlu, terörle mücadele konusundaki duruşunu da net bir şekilde ifade etti.
ANKARA – Siyasetteki tansiyonun hiç düşmediği şu günlerde, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Yalova’da düzenlediği basın toplantısıyla gündeme bomba gibi düştü. Ağıralioğlu, hem iktidar kanadına hem de muhalefete yönelik ağır eleştirileriyle dikkatleri üzerine çekti. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, ülke gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, özellikle kararsız seçmenlerin artışına vurgu yaptı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ağıralioğlu, Türkiye’deki siyasi sistemin bir güven bunalımı yaşadığını savundu. “İktidar, her şeye muktedirken sorunları çözememek gibi ağır bir vebalin altına girdi. Muhalefet ise bu kadar soruna rağmen iktidar alternatifi olamamakla acziyet içinde,” diyerek, kararsız seçmenlerin neden her iki tarafa da mesafeli durduğunu açıkladı. Sanki Ağıralioğlu, vatandaşın nabzını tutmuş, sokaktaki insanın hislerini dile getiriyordu.
Ağıralioğlu’nun bu sözleri, son dönemde yapılan anketlerde de kendini gösteren bir gerçeği ortaya koyuyor. Vatandaş, bir yandan iktidarın vaatlerini yerine getirememesinden, diğer yandan da muhalefetin etkili bir çözüm sunamamış olmasından dolayı bir arayış içinde. Bu arayış, kararsız seçmenlerin sayısının giderek artmasına neden oluyor.
Ağıralioğlu, halkın önemli bir kısmının kimin çözüm üretemeyeceği konusunda netleştiğini, ancak kimin çözüm getireceği konusunda hala kararsız olduğunu vurguladı. “Bugün kararsızlar birinci parti haline gelmiş durumda. İnsanlar artık kimin yapamayacağına karar vermiş, ama kimin yapacağına dair umutları tükenmiş,” diyerek, siyasi arenadaki umutsuzluğa dikkat çekti. Bu durum, sadece siyasetçiler için değil, ülke için de ciddi bir sorun teşkil ediyor. Çünkü umutsuzluk, beraberinde ilgisizliği ve hatta öfkeyi getirebiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da doğrudan eleştiriler yönelten Ağıralioğlu, hükümetin yetki ve imkan sıkıntısı yaşamadığını, ancak bu imkanları halkın sorunlarını çözmek için kullanmadığını savundu. “25 yıldır iktidardasınız, millet size defalarca güvendi. Ama bu güvene karşılık ne verildi? Hangi kudretiniz eksik ki bu sorunlar hala çözülemiyor?” diye sorarak, iktidarın icraatlarını sorguladı. Bu soru, aslında pek çok vatandaşın da aklından geçen bir soruydu. Acaba gerçekten de hükümetin elinde yeterli imkan var mı, yoksa sorun başka bir yerde mi?
Vatandaşın cebindeki yangın dinmiyor, enflasyon can yakmaya devam ediyor. Hükümetin bu konuda attığı adımlar yetersiz mi kalıyor, yoksa sorun daha derinlerde mi yatıyor? Ağıralioğlu’nun bu eleştirileri, bu soruların cevabını aramaya yönelik bir çağrı olarak da değerlendirilebilir.
Muhalefetin özellikle CHP’nin, iktidarın sürekli hedefinde olduğunu belirten Ağıralioğlu, “Tayyip Bey CHP’yi yendikçe seçmeni konsolide edebiliyor ama sorunları yenemiyor. Artık çözülemeyen her sorunun üstüne ‘CHP’ yazalım, belki o zaman çözülür,” diyerek sistemin işleyişine dair hicivli bir eleştiride bulundu. Bu sözler, salonda hafif bir tebessüme neden oldu. Ancak Ağıralioğlu’nun aslında dile getirdiği şey, siyasetin kısır döngüsüydü. İktidar ve muhalefet arasındaki çekişme, sorunların çözülmesinin önüne mi geçiyor?
Ağıralioğlu, siyasetteki duruşunun net olduğunu ve yıllardır aynı çizgide kaldığını ifade ederek, “Ne zamandan beri siyaset yapıyorsam, o zamandan beri çizgim değişmedi. Milletime mahcup olmadığım bir siyasi karnem var,” dedi. “Terörist teröristtir, bayrak bayraktır, devlet devlettir. Bizim üzerimize FETÖ’cü, dış mihrak yaftası yapışmaz,” sözleriyle de çizgisini net bir şekilde tanımladı. Bu sözler, Ağıralioğlu’nun siyasi kimliğinin temel taşlarını oluşturuyor.
Ağıralioğlu, iktidarın yıllar önceki vaatlerini bugün hala tekrar ettiğini söyleyerek, “Ben Tayyip Bey’in 2002’de söyledikleriyle 2025’te parti kurdum. Eğer hala aynı vaatleri konuşuyorsak, o zaman 25 yılda ne yapıldı?” diyerek, iktidarın karnesini sorguladı. Bu sözler, salonda derin bir sessizliğe neden oldu. Acaba gerçekten de 25 yılda bir arpa boyu yol mu gidildi?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin söylemlerine de tepki gösteren Ağıralioğlu, Öcalan için “kurucu önder” benzetmesi yapan çevrelere sert çıktı. “Terör örgütü kurmuş bir kişiye ‘kurucu önder’ denemez. 41 yıldır bu milletin bağrına hançer saplayan birine umut bağlanamaz. Hainlerle kahramanların yer değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz,” diyerek, terörle mücadele konusundaki hassasiyetini dile getirdi. Bu sözler, Ağıralioğlu’nun milliyetçi kimliğinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Ağıralioğlu, teröre karşı net duruşunu yineleyerek, “Bu ülke terörsüz olsun istiyoruz ama bunun için teröriste taviz verilemez. Biz itiraz ediyoruz diye bize de terörist muamelesi yapılıyor. Bu adaletsizliktir,” dedi. Bu sözler, Ağıralioğlu’nun terörle mücadele konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Yavuz Ağıralioğlu’nun Yalova’daki bu basın toplantısı, siyasette yeni bir sayfa açar mı, yoksa sadece bir polemik olarak mı kalır, zaman gösterecek. Ancak Ağıralioğlu’nun sözleri, siyasetteki tıkanıklığı ve vatandaşın beklentilerini dile getirmesi açısından önemli bir çıkış olarak değerlendirilebilir.