Adana’da artan sıcaklıklar nedeniyle çocuklar tehlikeli sulama kanallarında serinlemeye çalışırken, yaşananlar endişe yaratıyor. Kameralara yansıyan görüntüler, olası bir faciaya davetiye çıkarıyor.
Adana… Güneşin şehri. Ama bu aralar güneş, Adana’ya biraz fazla cömert davranıyor. Termometreler dayanılmaz seviyelere ulaşırken, Adanalılar serinlemenin yollarını arıyor. Klima olmayan evlerde yaşayanlar, özellikle çocuklar için durum daha da zor. Hal böyle olunca, kimi vatandaşlar çareyi tehlikeli sulama kanallarında buluyor. Göz göre göre gelen tehlikeye adeta davetiye çıkarılıyor.
Adana’da yaşayanlar bilir; yaz aylarında hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkabiliyor. Nemle birleşince bu sıcaklık daha da dayanılmaz hale geliyor. Özellikle dar gelirli aileler için klima lüks sayılırken, çocuklar serinlemek için farklı yöntemler deniyor. Parklardaki çeşmeler, belediyenin kurduğu havuzlar bir nebze olsun rahatlama sağlasa da, bazı çocuklar için tehlikeli sulama kanalları cazip bir seçenek haline geliyor.
Daha dün, öğle saatlerinde, şehrin kenar mahallelerinden birinde, üç çocuk sulama kanalında yüzerken görüntülendi. Yaşları en fazla 15 olan bu çocuklar, kanalın akıntısına aldırış etmeden suya atlayıp serinlemeye çalışıyordu. O anları gören bir vatandaş cep telefonuyla kayda aldı. Görüntülerde çocukların zaman zaman zorlandığı, akıntıya kapılma tehlikesi yaşadığı açıkça görülüyor. Bu durum, sadece o çocukların değil, benzer durumda olan birçok çocuğun hayatını riske attığını gösteriyor.
Kanal kenarında evi bulunan ve ismini vermek istemeyen bir mahalle sakini, durumu şu sözlerle özetliyor: “Bu çocuklar her yaz aynı şeyi yapıyor. Defalarca uyardık, dinlemiyorlar. Sıcaktan bunalıyorlar, haklılar ama burası çok tehlikeli. Gözümüzün önünde boğulacaklar diye korkuyoruz. Yetkililerin bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor.”
Vatandaşların endişeleri yersiz değil. Geçtiğimiz yıllarda Adana’da sulama kanallarında boğulma vakaları yaşandı. Özellikle yüzme bilmeyen veya akıntının gücünü hesaplayamayan çocuklar için bu kanallar ölümcül tuzaklar haline gelebiliyor. Kanalın dibindeki keskin taşlar, demir parçaları ve diğer atıklar da cabası. Dikkatsizlik sonucu yaşanan bir düşme veya çarpma, ciddi yaralanmalara yol açabilir.
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Adana Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, sulama kanallarının etrafına uyarı levhaları yerleştirdiklerini ve düzenli olarak denetim yaptıklarını belirtiyor. Ancak, bu önlemlerin yeterli olmadığı açık. Özellikle yaz aylarında denetimlerin sıklaştırılması ve çocukların bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi Basın Sözcüsü Ahmet Bey, konuyla ilgili şunları söyledi: “Sulama kanallarının tehlikeli olduğunu defalarca vurguladık. Uyarı levhalarımız var, ekiplerimiz sürekli devriye geziyor. Ancak, vatandaşlarımızın da bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Çocuklarını bu tür tehlikeli yerlerden uzak tutmaları, onların can güvenliği için hayati önem taşıyor. Ayrıca, okullarda ve çeşitli etkinliklerde bilinçlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız, hiçbir çocuğumuzun canının yanmaması.”
Peki, bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak için neler yapılabilir? Öncelikle, ailelerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Çocuklarına sulama kanallarının tehlikelerini anlatmaları ve onları bu tür yerlerden uzak tutmaları şart. Okullarda yüzme derslerinin yaygınlaştırılması, çocukların güvenli bir şekilde serinlemesini sağlayabilir. Belediyelerin, özellikle sıcak havalarda, halka açık havuzlar veya serinleme alanları oluşturması da önemli bir çözüm olabilir.
Uzmanlar, sulama kanallarının çevresine güvenlik bariyerleri yapılması veya kanalların üzerinin kapatılması gibi daha radikal çözümlerin de değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak, bu tür çözümlerin maliyeti yüksek olduğu için hayata geçirilmesi zaman alabilir.
Adana’da yaşanan bu durum, sadece bir serinleme arayışı değil, aynı zamanda bir sosyal sorun. Dar gelirli ailelerin çocukları, imkanları kısıtlı olduğu için tehlikeli yollara başvurmak zorunda kalıyor. Bu sorunun çözümü için sadece uyarılar ve denetimler yeterli değil. Aynı zamanda, sosyal belediyecilik anlayışıyla, bu çocuklara güvenli ve sağlıklı serinleme imkanları sunulması gerekiyor.
Unutmayalım ki, her çocuk güvenli bir ortamda büyüme ve gelişme hakkına sahip. Sıcak Adana’da, bu hakkın korunması için hepimize büyük sorumluluk düşüyor.