Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun davasının TRT’de canlı yayınlanması talebine yeşil ışık yaktı. Bu karar, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin konuya ilişkin açıklamalarının ardından geldi.
Ankara’da siyaset kulisleri hareketli saatler yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun devam eden davasının Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) aracılığıyla canlı yayınlanması yönündeki taleplere beklenmedik bir yanıt verdi. Erdoğan, konuyla ilgili bir soruya, “Bana göre gayet güzel bir takdirdir, hayrolur” şeklinde cevap vererek, canlı yayın olasılığına kapıları araladı.
Bu gelişme, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuyla ilgili yaptığı açıklamaların hemen ardından geldi. Bahçeli’nin davanın seyrine ilişkin yorumları ve adaletin şeffaf bir şekilde işlemesi gerektiği yönündeki vurgusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki duruşunu etkilemiş gibi görünüyor. Siyasi analistler, Bahçeli’nin açıklamalarının, Erdoğan’ın kararında önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor.
Peki, bu “takdir” ne anlama geliyor? İmamoğlu’nun davasının TRT ekranlarında canlı olarak yayınlanması, kamuoyunun süreci yakından takip etmesine olanak tanıyacak. Bu durum, hem davanın şeffaflığı açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor, hem de siyasi arenada farklı yorumlara neden oluyor.
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı dava, 2019 yerel seçimleri sürecinde yaşanan bazı olaylara dayanıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini iptal etmesinin ardından İmamoğlu’nun yaptığı bir açıklama, dava sürecini tetiklemişti. Davanın konusu, İmamoğlu’nun kamu görevlilerine hakaret ettiği iddiası. Süreç boyunca İmamoğlu, suçlamaları reddetti ve siyasi bir komplo ile karşı karşıya olduğunu savundu.
Davanın siyasi arenadaki yansımaları ise oldukça geniş. İmamoğlu, muhalefetin önemli figürlerinden biri olarak görülüyor ve davanın sonucu, 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, davanın canlı yayınlanması kararı, sadece hukuki bir süreç olmanın ötesinde, siyasi bir dönüm noktası olarak da yorumlanabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “hayrolur” ifadesi, topu TRT’ye atmış gibi görünüyor. Şimdi gözler, TRT yönetiminin bu konuya nasıl yaklaşacağına çevrilmiş durumda. TRT’nin, davanın canlı yayınlanması için gerekli teknik altyapıyı ve yayın planlamasını yapması bekleniyor. Ancak, yayın içeriği ve süresi gibi detaylar henüz netleşmiş değil.
Vatandaşlar da bu konuda farklı görüşlere sahip. Kimi vatandaşlar, davanın canlı yayınlanmasının adaletin tecelli etmesi açısından önemli olduğunu savunurken, kimi vatandaşlar ise davanın siyasi bir şova dönüştürülmemesi gerektiğini düşünüyor. Sosyal medyada da konuyla ilgili tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Hukukçular da bu kararı farklı açılardan değerlendiriyor. Bazı hukukçular, davanın canlı yayınlanmasının yargılama sürecine baskı yapabileceği ve adil yargılanma ilkesini zedeleyebileceği endişesini taşıyor. Diğer hukukçular ise, şeffaflığın sağlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından canlı yayının faydalı olacağını belirtiyor. Ankara Barosu avukatlarından Elif Hanım, “Canlı yayın kararı, hukukun üstünlüğüne hizmet edeceği gibi, yargıya olan güveni de artırabilir. Ancak, yayın sırasında tarafsızlığın korunması ve davanın seyrini etkileyecek yorumlardan kaçınılması büyük önem taşıyor,” diyor.
Önümüzdeki günlerde, TRT yönetiminin konuyla ilgili bir açıklama yapması ve davanın canlı yayınlanıp yayınlanmayacağına dair net bir karar vermesi bekleniyor. Karar ne olursa olsun, bu gelişme, Türk siyasi tarihinde önemli bir yer edinecek gibi görünüyor. Gözler Ankara’da, gelişmeler yakından takip ediliyor.