Özet:
Türkiye’nin önde gelen mizah dergilerinden Leman, yayınladığı bir karikatür nedeniyle zor günler geçiriyor. Dergi hakkında, Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen bir karikatürün yayımlanması üzerine “dini değerleri alenen aşağılama” suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında derginin yazı işleri müdürü, müessese müdürü, çizer ve bir karikatürist gözaltına alındı. Olay, dergi önünde toplanan bir grup tarafından protesto edilirken, protestocuların attığı “Yaşasın şeriat” sloganları dikkat çekti.
Türkiye’nin önde gelen mizah dergilerinden Leman, yayınladığı bir karikatür nedeniyle zor günler geçiriyor. Dergi hakkında, Hz. Muhammed’e ait olduğu iddia edilen bir karikatürün yayımlanması üzerine “dini değerleri alenen aşağılama” suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında derginin yazı işleri müdürü, müessese müdürü, çizer ve bir karikatürist gözaltına alındı. Olay, dergi önünde toplanan bir grup tarafından protesto edilirken, protestocuların attığı “Yaşasın şeriat” sloganları dikkat çekti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, dergide yayımlanan karikatürün toplumda infiale yol açtığı gerekçesiyle başlatıldı. Savcılık, karikatürün dini değerlere hakaret içerdiği ve kamu barışını bozmaya yönelik olduğu iddiasıyla harekete geçti. Gözaltına alınan dergi çalışanlarının emniyetteki işlemleri devam ederken, soruşturmanın seyrine ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Gözaltı haberinin duyulmasının ardından, Leman dergisi önünde toplanan bir grup, dergi aleyhine sloganlar attı. Tekbir getiren ve “Yaşasın şeriat” sloganları atan protestocular, derginin dini değerlere saygısızlık ettiğini savundu. Polis, olay yerinde güvenlik önlemleri alırken, protestoların büyümemesi için çaba gösterdi.
Soruşturma ve gözaltılarla ilgili olarak Leman dergisinden bir açıklama yapıldı. Açıklamada, dergide yayımlanan karikatürün Hz. Muhammed’i tasvir etmediği belirtilerek, “Bize sürülen lekeyi kabul etmiyoruz zira Peygamber efendimizin tasviri yoktur” ifadelerine yer verildi. Dergi yönetimi, karikatürün farklı bir bağlamda ele alınması gerektiğini ve dini değerlere hakaret amacı taşımadığını savundu.
Soruşturma ve gözaltılar, hukuk çevrelerinde de tartışmalara yol açtı. Bazı hukukçular, karikatürün ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunurken, bazıları ise dini değerlere hakaret içeren ifadelerin suç teşkil ettiğini belirtti. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Avukat Ayşe Demir, “İfade özgürlüğü, başkalarının haklarını ihlal etmediği sürece korunmalıdır. Ancak dini değerlere alenen hakaret içeren ifadeler, nefret söylemi olarak değerlendirilebilir ve cezalandırılabilir” dedi.
Soruşturmanın seyrini yakından takip eden gazeteci Mehmet Yılmaz ise, “Bu tür olaylar, Türkiye’de ifade özgürlüğünün sınırlarını bir kez daha gündeme getiriyor. Önemli olan, farklı görüşlere saygı duymak ve hoşgörüyü elden bırakmamaktır” şeklinde konuştu.
Leman dergisine yönelik soruşturma, Türkiye’de daha önce de yaşanan benzer olayları akla getirdi. Özellikle mizah dergileri ve karikatüristler, yayımladıkları bazı eserler nedeniyle sık sık eleştirilerin hedefi oluyor ve haklarında soruşturmalar açılıyor. Bu tür olaylar, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve dini değerlere saygı arasındaki hassas dengeyi gündeme getiriyor.
Türkiye’de ifade özgürlüğü, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Ancak bu özgürlüğün sınırları, başkalarının haklarını ihlal etmemek, kamu düzenini bozmamak ve şiddeti teşvik etmemek gibi kriterlerle belirlenmiştir. Dini değerlere hakaret içeren ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ise, her somut olayın özelliklerine göre mahkemeler tarafından karara bağlanmaktadır.
Leman dergisine yönelik soruşturma ve gözaltılar, toplumda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler, derginin dini değerlere saygısızlık ettiğini savunarak soruşturmayı desteklerken, bazı kesimler ise ifade özgürlüğüne yönelik bir baskı olarak değerlendirdi. Sosyal medyada da konuyla ilgili yoğun tartışmalar yaşanırken, farklı görüşler dile getirildi.
Bu tür olayların, toplumda kutuplaşmayı artırdığı ve farklı kesimler arasındaki gerginliği tırmandırdığı da bir gerçek. Önemli olan, farklı görüşlere saygı duymak, hoşgörüyü elden bırakmamak ve diyalog yoluyla sorunları çözmeye çalışmaktır. Aksi takdirde, bu tür olaylar, toplumda derin yaralar açabilir ve birlikte yaşama kültürünü zedeleyebilir.
Soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve Leman dergisi çalışanlarının akıbeti merakla beklenirken, olay Türkiye’de ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.