Özet: Konya yakınlarındaki Çatalhöyük’te yapılan araştırmalar, 9 bin yıl önce Anadolu’da kadınların toplumda önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Bazı arkeologlar, bu dönemde erkeklerin evlilik yoluyla kadınların ailelerine katıldığı, yani içgüveysi sisteminin yaygın olduğu görüşünde.
Konya’nın Çumra ilçesi sınırlarında yer alan Çatalhöyük, dünya üzerindeki en iyi korunmuş Neolitik yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Yaklaşık 9 bin yıl öncesine dayanan bu antik kent, o dönemde yaşayan insanların yaşam tarzları, sosyal yapıları ve inançları hakkında önemli bilgiler sunuyor. Peki, Çatalhöyük’te yaşayan toplum nasıl bir yapıya sahipti? Kadınların rolü neydi?
Arkeologlar ve tarihçiler uzun yıllardır Çatalhöyük’teki sosyal yapıyı anlamaya çalışıyor. Özellikle kadınların toplumdaki rolü, araştırmaların odak noktasında yer alıyor. Bazı uzmanlar, o dönemde kadınların toplumda önemli bir yere sahip olduğunu ve hatta liderlik rollerini üstlendiğini düşünüyor. Bu görüşü destekleyen kanıtlar arasında, kadın figürlerinin sıkça kullanıldığı ritüel objeleri ve evlerde yapılan kazılarda bulunan kadın mezarlarındaki zengin eşyalar yer alıyor.
Son yıllarda ortaya atılan bir teori ise, Çatalhöyük’te “içgüveysi” sisteminin yaygın olduğu yönünde. Bu teoriye göre, erkekler evlendikten sonra eşlerinin evine taşınıyor ve ailenin bir parçası oluyordu. Bu durum, kadınların aile bağlarının daha güçlü olduğunu ve mülkiyetin kadınlar üzerinden aktarıldığını gösteriyor olabilir. Ancak bu teori, henüz tam olarak kanıtlanmış değil ve tartışmalar devam ediyor.
İçgüveysi sistemini destekleyenler, Çatalhöyük’teki evlerin yapısını ve yerleşim düzenini örnek gösteriyor. Evlerin genellikle kadınların soyundan gelenler tarafından kullanıldığı ve erkeklerin evlilik yoluyla bu ailelere katıldığı düşünülüyor. Ancak bu görüşe karşı çıkanlar ise, mezarlarda bulunan erkeklerin de önemli eşyalarla gömüldüğünü ve bu durumun erkeklerin de toplumda saygın bir yere sahip olduğunu gösterdiğini savunuyor.
Çatalhöyük’teki kazı çalışmaları, 1960’lı yıllardan beri devam ediyor. Her yıl yapılan yeni keşifler, bu antik kentin sırlarını biraz daha aydınlatıyor. Arkeologlar, sadece kazı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bulunan eserleri analiz ediyor ve o dönemde yaşayan insanların yaşam tarzlarını anlamaya çalışıyor. Bu çalışmalar, Çatalhöyük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesine de katkı sağladı.
Çatalhöyük hakkında henüz cevaplanmamış pek çok soru bulunuyor. Gelecek yıllarda yapılacak araştırmalar, kadınların ve erkeklerin toplumdaki rolleri, aile yapısı ve inanç sistemleri gibi konularda daha net bilgiler sunabilir. Belki de, 9 bin yıl önce Anadolu’da yaşayan insanların hayatına dair yeni ve şaşırtıcı detaylar ortaya çıkacak.
Çatalhöyük’te elde edilen bulgular, tarihin yeniden yazılmasına neden olabilir. Eğer kadınların toplumda bu kadar önemli bir rol oynadığı ve içgüveysi sisteminin yaygın olduğu kanıtlanırsa, o döneme ait bildiklerimiz tamamen değişebilir. Bu durum, günümüzdeki toplumsal cinsiyet rolleri ve aile yapısı üzerine de farklı bir bakış açısı getirebilir.
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız arkeolog Prof. Dr. Ayşe Demir, “Çatalhöyük, bize geçmişe dair çok önemli ipuçları veriyor. Kadınların toplumdaki rolü konusundaki tartışmalar hala devam ediyor, ancak elde edilen bulgular kadınların o dönemde önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor. Gelecek araştırmalarla bu konunun daha da aydınlanacağını umuyoruz,” şeklinde konuştu.