8 Bin Yıllık Tarih Kayseri’de Gün Yüzüne Çıkıyor

Yayınlama: 08.07.2025
A+
A-

Kayseri Kültepe’de 78 yıldır süren kazılarda Anadolu tarihine ışık tutacak yeni bulgulara ulaşıldı. Asurlu tüccarların izleri ve 8 bin yıl öncesine ait yerleşim kalıntıları, bölgenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

8 Bin Yıllık Tarih Kayseri’de Gün Yüzüne Çıkıyor

Özet: Kayseri Kültepe’de 78 yıldır süren kazılarda Anadolu tarihine ışık tutacak yeni bulgulara ulaşıldı. Asurlu tüccarların izleri ve 8 bin yıl öncesine ait yerleşim kalıntıları, bölgenin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kayseri’nin bağrında, Anadolu topraklarının en kadim sırlarını saklayan Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü’nde hummalı bir çalışma var. Arkeologlar, fırçalarıyla toprağı nazikçe aralarken, binlerce yıllık geçmişin izlerini sürüyor. 1948’de Prof. Dr. Tahsin Özgüç’ün başlattığı bu uzun soluklu yolculuk, bugün Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu’nun liderliğinde devam ediyor. Bu kazılar, sadece Kayseri’nin değil, tüm Anadolu’nun tarihine ışık tutacak nitelikte.

Asurlu Tüccarların İzinde

Şimdiye kadar yapılan kazılarda tam 23 bin 500 yazılı tablet bulundu. Bu tabletlerin çoğu, o dönemde Anadolu’da ticaret yapan Asurlu tüccarlara ait. Düşünün bir, binlerce yıl önce bu topraklarda ticaretin nasıl yapıldığına dair ipuçları, mektuplar, anlaşmalar… Hepsi bu tabletlerde saklı. Kazılar, hem Karum denilen ticaret merkezinde, hem de höyüğün zirvesinde tüm hızıyla sürüyor.

Prof. Dr. Kulakoğlu, kazıların 78. yılında önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Kültepe’nin tamamını kazmak binlerce yıl sürebilir.” Mevcut kazı alanının henüz %5’i kazılmış durumda. Ama elde edilen bulgular, bölgenin tarihinin 8 bin yıl öncesine kadar uzanabileceğini gösteriyor. Bu, Anadolu tarihinin yeniden yazılması demek olabilir.

Ticaretin İzleri ve Toprak Altındaki Sırlar

Bu yılki kazılarda Asurlu tüccarların Anadolu’ya nasıl geldiği, ticaret sistemini nasıl kurduğu ve yerel halkla ilişkileri mercek altına alınıyor. Modern arkeoloji sadece eski eserleri bulmakla kalmıyor, aynı zamanda toprağın, tozun içindeki bilgileri de ortaya çıkarıyor. Prof. Kulakoğlu’nun dediği gibi, “Toprak ve toz kalıntıları bile o dönemin bitki örtüsü ve hayvan türleri hakkında bize çok şey anlatabilir.”

Mezarlarda bulunan kemikler de önemli ipuçları sunuyor. Bu kemiklerin analiz edilmesiyle o döneme ait hastalıklar bile tespit edilebiliyor. Kazılar sırasında bulunan kerpiç evler de bütüncül bir şekilde inceleniyor. Bu evlerdeki eşyaların nerede üretildiği, nasıl yapıldığı ve hangi tarihi olaylarla bağlantılı olduğu çeşitli analizlerle ortaya çıkarılıyor.

Miras Davaları Bile Var!

Karum bölgesinde bulunan tabletlerin çoğu, o dönemin insanlarının mektuplarından ve belgelerinden oluşuyor. Hatta bazı tabletlerde miras davalarına ilişkin mahkeme kararları bile var. Bu belgelerdeki envanter bilgilerinin, kazılarda bulunan eşyalarla örtüşüp örtüşmediği de araştırılıyor. Düşünsenize, binlerce yıl öncesinden kalma bir miras davası… Tarih, gerçekten de kendini tekrar ediyor.

Prof. Dr. Kulakoğlu, Asurlu tüccarlar gelmeden önce de Kültepe’nin büyük bir yerleşim yeri olduğunu belirtiyor. Kalkolitik döneme, yani yaklaşık 6.500 yıl öncesine ait kalıntılar bulunmuş durumda. Kazılar derinleştikçe bu tarihin 7 bin, hatta 8 bin yıl öncesine kadar gidebileceği düşünülüyor. Bu da Kültepe’nin, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu gösteriyor.

Geleceğe Miras

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında yürütülen bu kazılar, sadece Anadolu’nun değil, Yakın Doğu’nun tarihine de ışık tutuyor. Mezopotamya ve Suriye’de bulunmayan bazı bilgilerin Kültepe sayesinde elde edilebildiğini vurgulayan Kulakoğlu, kazıların devam etmesinin bilimsel açıdan büyük önem taşıdığını söylüyor. Kültepe’de bulunan her bir parça, geçmişi anlamamıza ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlememize yardımcı oluyor.

Kayseri’nin bu kadim topraklarında yürütülen çalışmalar, tarihin tozlu sayfalarını aralamaya ve Anadolu’nun derinliklerindeki sırları gün yüzüne çıkarmaya devam edecek. Belki de bir sonraki kazıda, 8 bin yıllık tarihin en önemli parçası bulunacak. Kim bilir?

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130