15 Temmuz’un Ardından: Türkiye Demokrasisi Daha da Güçlendi

Yayınlama: 16.07.2025
A+
A-

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin o hain gecenin ardından büyük bir dönüşüm geçirdiğini ve demokrasisine sahip çıkarak daha güçlü bir ülke haline geldiğini vurguladı. Duran, milletin bağımsızlık tutkusunun sokaklara taştığı o geceyi unutmayacaklarını belirtti.

15 Temmuz’un Ardından: Türkiye Demokrasisi Daha da Güçlendi

ANKARA – 15 Temmuz 2016… O kara gece, Türk milletinin hafızasına kazınan bir ihanet girişimiydi. Ancak bu girişim, milletin sarsılmaz iradesiyle bertaraf edildi ve Türkiye, demokrasisine sahip çıkarak çok daha güçlü bir ülke haline geldi. Bu tarihi dönüm noktası, dün düzenlenen bir programla bir kez daha anıldı.

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek” programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 15 Temmuz sonrasında yaşadığı büyük dönüşümü anlattı. Duran, “Milli güvenlikten dış politikaya kadar her alanda önemli adımlar atıldı. Türkiye artık daha güçlü ve daha etkili bir ülke konumunda” dedi.

“15 Temmuz, Altın Harflerle Yazılmış Bir Destandır”

Duran, 15 Temmuz’un Türkiye tarihine damgasını vuran bir istiklal ve demokrasi zaferi olduğunu vurguladı. “O gece Türk milleti, iradesine pranga vurulamayacağını tüm dünyaya gösterdi” diyen Duran, 15 Temmuz sonrası tutulan demokrasi nöbetlerinin, halkın siyasal bilinç düzeyini gözler önüne serdiğini belirtti. Bu sürecin, dünya demokrasi tarihinde nadir görülen bir halk seferberliği örneği olduğuna dikkat çekti.

O geceyi yaşayanlar, meydanlarda, sokaklarda tek yürek olmuş, tankların önüne yatarak, kurşunlara göğüs gererek ülkesini savunmuştu. Kimileri için bu, vatan sevgisinin en somut ifadesiydi. Kimileri içinse, çocuklarına bırakabilecekleri en değerli miras. O gece, sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşu yaşandı.

Yeni Bir Siyasal Kültürün Doğuşu

15 Temmuz’un yalnızca bir kalkışmanın bastırılması olmadığını, aynı zamanda Türkiye’de toplumsal düzeyde yeni bir zihniyetin doğuşu olduğunu belirten Duran, bu değişimin “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun temelini oluşturduğunu ifade etti. O gece yaşananlar, toplumun her kesiminden insanın ortak bir paydada buluşmasına, milli birlik ve beraberlik duygularının pekişmesine vesile oldu.

Peki, bu yeni siyasal kültür ne anlama geliyor? Bir yandan, halkın siyasete katılımının artması, diğer yandan, farklı görüşlere saygı duyulması, ortak değerlere sahip çıkılması… Belki de en önemlisi, demokrasinin sadece bir seçim sandığından ibaret olmadığını, her gün yaşatılması gereken bir değer olduğunu anlamamız.

Hafızanın Önemi ve Geleceğe Yönelik Dersler

Duran, hafızanın geleceği şekillendirmede kritik bir öneme sahip olduğunu hatırlatarak, 15 Temmuz’da yaşananların hala tazeliğini koruduğunu söyledi. O gece yaşananların unutulmaması, gelecek nesillere aktarılması, benzer girişimlerin bir daha yaşanmaması için büyük önem taşıyor.

Unutmamak, sadece geçmişi hatırlamak değil, aynı zamanda geleceğe yönelik dersler çıkarmak anlamına geliyor. O gece yaşananlardan, demokrasinin ne kadar kırılgan olduğunu, milli birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu, dış mihrakların ülkemiz üzerindeki emellerini bir kez daha gördük.

Duran O Geceyi Anlattı: “Zerre Tereddüt Etmeden Yürüdük”

Konuşmasında kendi 15 Temmuz anılarına da değinen Duran, eşiyle birlikte Kızıltoprak’tan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne doğru yürüyüşe çıktıklarını ve uyarılara rağmen yollarına devam ettiklerini anlattı. “Karşımızda büyük bir sivil direniş ruhu vardı. Türkiye sevgisi, bağımsızlık tutkusu adeta sokaklara taşmıştı” diyen Duran, o gece yaşananlara tanıklık etmiş olmaktan duyduğu gururu dile getirdi.

O gece, sadece İstanbul’da değil, Ankara’da ve ülkenin dört bir yanında milyonlarca insan sokaklara dökülmüştü. Kimi elinde bayrağıyla, kimi tekbirlerle, kimi de sadece yüreğindeki vatan sevgisiyle… Herkesin amacı aynıydı: Ülkesini korumak, demokrasisine sahip çıkmak.

“FETÖ Sefil Hale Düşmüştür, Mücadele Sürecek”

Türkiye’nin büyük bedeller ödeyerek yazdığı 15 Temmuz destanının, FETÖ’nün hain darbe girişiminin boşa çıkarılmasıyla taçlandığını söyleyen Duran, “FETÖ’ye karşı mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Darbeci unsurlar tamamen etkisiz hale getirilene kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

FETÖ ile mücadele, sadece hukuki bir süreç değil, aynı zamanda zihinsel bir mücadele. Bu örgütün, devletin içine nasıl sızdığını, gençleri nasıl zehirlediğini, ülkeye nasıl ihanet ettiğini unutmamalıyız. Bu mücadele, sadece devletin değil, tüm toplumun sorumluluğunda.

Konuşmasının sonunda 15 Temmuz şehitlerini rahmetle, gazileri ise minnetle anan Duran, Türkiye’nin bu tarihi tecrübe ile güçlenerek yoluna devam ettiğini belirtti. O gece şehit düşenlerin kanı, bu toprakları daha da bereketlendirdi. Gazilerimizin fedakarlığı, milletimizin gönlünde sonsuza dek yaşayacak.

Türkiye, 15 Temmuz’da yaşadığı badireyi atlatarak, demokrasisini daha da güçlendirerek yoluna devam ediyor. O gece yaşananlar, milletimizin birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğini bir kez daha gösterdi. Gelecek nesiller, bu destanı unutmayacak, unutturmayacak.

REKLAM VERMEK İÇİN ARAYIN
0532 659 8130