Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törene katıldı. Şehit yakınları ve gazilerle bir araya gelen Yılmaz ve Göktaş, anıta çelenk bırakarak dualar etti.
Ankara, 15 Temmuz 2025 – Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin en karanlık gecelerinden biri olan 15 Temmuz hain darbe girişiminin altıncı yıl dönümü. Ülke genelinde olduğu gibi Ankara’da da bir dizi anma töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin hemen karşısında bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı, günün en anlamlı ziyaretlerinden birine ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, şehitlerimizi anmak ve onların aziz hatıralarını yaşatmak için anıta geldi.
Tören alanı, sabahın erken saatlerinden itibaren şehit yakınları ve gazilerle dolmaya başladı. Her birinin yüzünde aynı hüzün, aynı gurur vardı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Bakan Göktaş, tören alanına şehit aileleri ve gazilerle birlikte geldi. Bu birliktelik, 15 Temmuz’da gösterilen dayanışmanın ve vatan sevgisinin en güzel örneğiydi adeta.
Yılmaz ve Göktaş, anıta çelenk bırakırken, şehitler için dualar edildi. Dualar, o hain gecede canlarını feda eden kahramanların ruhlarına ulaştı. Anıtın etrafında toplanan kalabalık, hep bir ağızdan Fatiha okudu. Gözler doluydu, yürekler buruktu. Ama aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağına dair inanç da tamdı.
Çelenk bırakma töreninin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Bakan Göktaş, şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Onların acılarını paylaşmak, onlara moral vermek ve devletin her zaman yanlarında olduğunu hissettirmek için uzun uzun sohbet ettiler.
Şehit annelerinden Ayşe teyze, o anları anlatırken sesi titriyordu: “Cevdet Bey ve Mahinur Hanım, sanki evlatlarımızı geri getirdiler. Onların sıcaklığı, samimiyeti bize güç verdi. Devletimizin bizi unutmadığını bilmek, en büyük tesellimiz.”
Gazilerden Ahmet amca da duygularını şöyle dile getirdi: “O gece, gözümüzü kırpmadan vatanımız için canımızı vermeye hazırdık. Bugün de aynı kararlılıkla buradayız. Devletimizin yanımızda olduğunu görmek, bize gurur veriyor.”
Anma töreni, mehter takımının coşkulu konseriyle devam etti. Mehter marşları, alanda yankılanırken, şehitlerin ruhlarına adeta bir selam gönderildi. Vatandaşlar, marşlara eşlik ederek, milli birlik ve beraberlik duygularını en üst seviyede yaşadılar.
Mehter takımının performansı, törene katılanlara duygusal anlar yaşattı. Özellikle “Ceddin Deden” marşı çalınırken, birçok kişinin gözünden yaşlar aktı. O gece yaşananların acısı hala tazeydi, ama milletin birlik ve beraberlik ruhu, her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceğinin en büyük kanıtıydı.
15 Temmuz, sadece bir darbe girişimi değil, aynı zamanda Türk milletinin demokrasiye olan inancının, vatan sevgisinin ve birlik ruhunun en açık göstergesi oldu. O gece, milyonlarca vatandaşımız, canını hiçe sayarak sokaklara çıktı ve ülkesini korudu.
Bu nedenle, 15 Temmuz’u unutmamak, unutturmamak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğu. Şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak, gazilerimize sahip çıkmak ve demokrasiye olan inancımızı her zaman diri tutmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için hayati öneme sahip.
Bugün, 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nda yaşananlar, bu sorumluluğun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlattı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Bakan Göktaş’ın ziyareti, şehit aileleri ve gazilerle kurulan bağ, mehter takımının coşkulu konseri, tüm bunlar, 15 Temmuz ruhunun hala yaşadığının ve yaşatılacağının en güzel kanıtıydı.