İçişleri Bakanlığı, 15 ilde eş zamanlı düzenlenen siber operasyonlarda 98 şüphelinin yakalandığını, bunlardan 51’inin tutuklandığını duyurdu. Şüphelilerin yasa dışı bahis ve dolandırıcılık yoluyla milyonlarca liralık vurgun yaptıkları belirlendi.
Ankara semalarında güneş yüzünü gösterirken, Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberler bu yaz gününü biraz daha sıcak hale getirdi. İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Jandarma Genel Komutanlığı ekipleri, tam 15 ilde eş zamanlı siber operasyon düzenledi. Operasyonun hedefinde, yasa dışı bahis oynatan ve bilişim sistemlerini kullanarak vatandaşları dolandıran şebekeler vardı.
Operasyon, Ankara, Gaziantep, Manisa, Afyonkarahisar, Denizli, Aydın, Antalya, Mersin, Kastamonu, Tokat, Muğla, Elazığ, Balıkesir, Yalova ve Batman illerinde gerçekleştirildi. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan baskınlarda, toplamda 98 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 51’i, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geri kalan şüpheliler hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
Peki, bu şebekeler vatandaşları nasıl tuzağa düşürüyordu? Bakan Ali Yerlikaya’nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, şüphelilerin kullandığı yöntemler oldukça çeşitli. Sahte internet siteleri üzerinden kendilerini sigortacı veya bankacı olarak tanıtan dolandırıcılar, düşük faizli kredi vaadiyle vatandaşları ağına düşürüyordu. Birçoğumuzun başına gelmiştir; telefon çalar, tanımadığımız bir numara, cazip bir teklif… İşte bu şebekeler de tam olarak bu taktiği kullanıyordu. Bunun yanı sıra, yasa dışı bahis oynatarak ve kişisel verileri yasa dışı yollarla elde ederek de haksız kazanç sağlıyorlardı.
Operasyonun en çarpıcı detaylarından biri ise Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarıydı. Raporlara göre, şüphelilerin banka hesaplarında toplam 1 milyar 132 milyon TL’lik para hareketi tespit edildi. Bu rakam, dolandırıcılığın boyutunu gözler önüne seriyor. Vatandaşın cebinden çalınan paralarla kurulan bu devasa sistem, jandarmanın titiz çalışmasıyla çökertildi.
Operasyonlar sırasında sadece şüpheliler yakalanmakla kalmadı, aynı zamanda suçta kullanılan çok sayıda dijital materyal de ele geçirildi. Bunlar arasında cep telefonları, bilgisayarlar, SIM kartları, banka kartları ve kripto para cüzdanları bulunuyor. Bu materyaller, şebekenin işleyişini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak için incelenmeye alındı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonun ardından yaptığı açıklamada, “Yasa dışı bahis oynatanların ve bilişim sistemlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık yapanların, Kara Vatan’da olduğu gibi Siber Vatan’da da sanal devriyelerimizle peşindeyiz,” ifadelerini kullandı. Bakan Yerlikaya, operasyonlarda görev alan İl Jandarma Komutanlıkları, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlükleri, savcılıklar ve MASAK ekiplerine teşekkür ederek, “Siber suçlarla mücadelede kararlılığımız devam edecek” dedi.
Peki, bu operasyon vatandaşlar nezdinde nasıl yankı buldu? Ankara’da konuştuğumuz Ayşe Teyze, “Bu dolandırıcılar yüzünden kaç ocak söndü. Allah devletimize zeval vermesin, yakalayanlardan razı olsun,” dedi. Bir diğer vatandaş Mehmet Bey ise, “Ben de az kalsın bu tuzağa düşüyordum. Neyse ki son anda fark ettim. Bu tür operasyonların artması lazım,” şeklinde konuştu.
Siber suçlarla mücadele sadece devletin görevi değil, aynı zamanda her birimizin sorumluluğu. Uzmanlar, tanımadığımız numaralardan gelen çağrılara, şüpheli e-postalara ve cazip tekliflere karşı dikkatli olmamız gerektiğini vurguluyor. Kişisel bilgilerimizi asla tanımadığımız kişilerle paylaşmamalı, internet bankacılığı şifrelerimizi ve kredi kartı bilgilerimizi güvenli bir şekilde saklamalıyız. Unutmayalım ki, en iyi savunma bilinçli olmaktır.
Operasyonla ilgili soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Yetkililer, ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesiyle yeni bilgilere ulaşılacağını ve yeni gözaltıların olabileceğini belirtiyor. Anlaşılan o ki, siber suçlarla mücadeledeki kararlılık artarak devam edecek.
Bu operasyon, siber suçlarla mücadelede önemli bir adım olsa da, unutmamak gerekir ki bu tür suçlar sürekli evrim geçiriyor. Dolandırıcılar her geçen gün yeni yöntemler geliştiriyor. Bu nedenle, hem devletin hem de vatandaşların bu konuda sürekli teyakkuzda olması gerekiyor. Aksi takdirde, siber suçların karanlık dehlizlerinde kaybolmak kaçınılmaz olabilir.